İhsaniye Masalları ”Horozun Maceraları”
İhsaniye Masalları ”Horozun Maceraları” Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir horoz varmış. Bu horoz küllükte eşinirken ayağına bir diken gitmiş. Yakınlarda fırıncı varmış. Fırıncıya gitmiş demiş ki; “Fırıncı, fırıncı! Ayağımdaki dikeni çıkarır mısın?” Fırıncı o dikeni çıkarmış. “Sen bu dikeni tut. Ben akak geçen pırpır uçen gelen.” demiş. Horoz çıkmış gitmiş. Fırıncının ekmekleri olmamış. Fırıncı horozun dikenini ateşe atmış, yakmış. Horoz fırıncıya gelmiş. “Hani benim dikenim?” demiş. Fırıncı “Ekmeklerin odunu yanmamış, fırına attım.” demiş. Horoz, “Ben de senin kalbur gibi ekmeğini alıp kaçarım.” demiş. Ekmeği alıp kaçmış. Yolda giderken bir çobana rastlamış. Horoz “Çoban, çoban!” demiş. “Benim ekmeğimi tut. Ben akak geçen pırpır uçen gelen.” demiş. Horoz gitmiş. Çobanın karnı acıkmış, ekmeği yemiş. Horoz çıkagelmiş. “Çoban çoban, benim ekmeğim nerede?” demiş. Çoban “Benim karnım acıktı, senin ekmeğini yedim.” demiş. Horoz “Ben de senin koyununu alıp kaçarım.” demiş. Almış kaçmış ve giderken bir düğüncüye rastlamış. Düğüncüye “Sen şu koyunu tut, ben akak geçen pırpır uçen gelen.” demiş. Horoz gitmiş. Düğüncü koyunu düğün için kesmiş. Aradan biraz zaman geçmiş, horoz gelmiş. Gelir gelmez “Koyunum nerede?” demiş. Düğüncü “Düğünde ihtiyacım vardı. Koyunu kestim yemeklere kattım.” demiş. Horoz “Sen benim koyunumu aldın, ben de senin gelinini alıp kaçarım.” demiş. Gelini almış kaçmış. Hocanın önüne varmışlar. Horozla gelin evlenmiş. Bu masal da burada bitmiş.
(Bu masal 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı’nda Afyonkarahisar-İhsaniye Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden Ahmet Reis Çal tarafından İhsaniye-Akören’de derlenmiştir. Kaynak kişinin isminin yazılmaması hususunda bir talebi olmuştur.)