Dr. Yavuz Han: Kemmiyet
Dr. Yavuz Han: Kemmiyet
Sayıca çokluk, nicelik anlamındadır kemmiyet.
Kalabalık olmanın dayanılmaz güç hissi, büyük olmanın cazip kudretidir.
Fazla olanın az olana kaba kuvvet yapabilme ihtimalinin için için hazzını yaşamaktır.
Kaliteye bakılmaksızın fazla olmak, çok olmak, başkalarına büyük görünmek, irileşmeyi sağlamak, çoğalmayı göstermektir kemmiyet.
…
Elbette her kemmiyet kötü de değildir. Takım taraftarı ne kadar fazla ise, oy veren ne kadar çok ise, yürüyüş yaparken ne kadar kalabalık ise o kadar etkili olur muhakkak ki. Bu çokluklarda kalite aramanın çok da faydası yoktur elbette.
Sakal bıyık dini anlamda düzene tabidir. Öyle paçal olmak, kaba görünmek, fazla olması, ölçüsüz düzensizlik menedilmiştir. Tabii bunun istisnası savaşlardır. Düşmana korkunç görünmek ve onun çekinmesini sağlamak da taktik icabı doğrudur elbet. Kemmiyet de öyle işte kalabalığın kalitesine bakılmaksızın iyi olduğu alanlardan bazısında iyi olabilir.
…
Ama kemmiyet aranan değildir. Yani ne olursa olsun çamurdan olsun bizden olsun, rakibim ne ise bir fazlası ben olayım demek kalitesizliktir aslında. Çoğu zaman kaliteli az,kalitesiz kalabalıkları alt etmiştir her ortamda.
Senin lise mezunu niteliği az 100 tane elemanının ülkeye sağladığı artı geliri 1 donanımlı üniversiteli genç tek başına sağlayabilir. Burada elbet üniversite kutsanıyor değildir. Kalite=üniversite, çok okul anlamına gelmiyor. Ama ilim arayışı, teknoloji talebi varsa bu elbette okulda-kütüphanede-laboratuvarda olacaktır.
…
Kem alet ile kemalat olmaz. Nitelikli insan yetiştirmeyi hedef aldı iseniz ortamınızın da buna müsait olması kaçınılmaz olmalıdır. Niteliksiz ortamlarda yetişen nitelikli insan olmaz denemez ama ihtimalleri artırmanın yolu da aranmalıdır. Bataklıkta gül yetiştirmeye çalışmak akıllıca değil yani.
Hedefe de ya niteliksiz kalabalık olalım ya da nitelikli az olalım konamaz. Nitelikli kalabalığı aramak topluma da insanlığa da en güzel hizmet odaklanması olacaktır. Tüm insanlarını bilgili, donanımlı, ahlaklı, anlayışlı, idealist, çalışkan yetiştirmeyi merkeze koymak herkesi mutlu edecek bir anlayış silsilesi oluşturacaktır.
…
Nitelikli/niteliksiz insan tanılamasını da elbette yaratılan en şerefli mahluka hürmet çerçevesinden çıkartmamak lazımdır. İnsan kıymetlidir ve insan kaldığı sürece niteliklidir. Donanımı artırma çabası da insanı merkeze alarak yapılacak emr-i ilahinin bir yansıması olacaktır.
İş hayatında, ticarette, siyasette, eğitimde, sosyal hayatta, dini hayatta kemmiyet yerine keyfiyeti hedeflemenin zarureti açık olarak anlaşılmış olmalıdır. Gelişmiş toplum denen birçok Batı ülkesinde teknoloji ve bilimde ciddi mesafeler yakalanmış olsa da ahlaki ve insani değerlerde kötü bir manzara hakimdir. Onların da aynı şekilde kemiyete bu değerleri teslim etmesi ile ciddi sıkıntılar söz konusu olabilmiştir.
İdeal olarak insanlığın huzurlu, mutlu ahlaki, saygılı, duyarlı bir topluma ulaşmak için kalabalıkları nizam-intizama ve özgürlüklerine halel getirmeden nitelikli gelişimine katkı sunulmalıdır. Bu siyasi stratejilerin odak noktası haline gelirse dünya daha yaşanılası bir alan haline gelecektir umuyorum.
Kemiyetten keyfiyete yol alma çabamız eksilmesin…