Memleketi Sevmek
Sevdiğimiz şeylere kulp takmak gibi bir âdetimiz var. Görev yaptığımız ve yaşadığımız bir yere illâ ki olumsuz bir sıfat eklemeli miyiz, bilmiyorum. “Güzel ama…”, “İyi fakat…” diye başlayan cümleler bir şeyden duyduğumuz memnuniyeti değil, huzursuzluğu ve mutsuzluğu ifade eder.
Bir yeri ve bir şeyi anlamlı kılan insanın kendisidir. Memleketimizim her köşesi için de bu böyledir. Bir yerde eğer ağaç yoksa oraya ağaç dikelim; kültürel değerlere kıymet verilmiyorsa biz değer verelim; insanlar arasında sevgi ve hoşgörü bağları zayıfsa onları güçlü kılabilmek için hâl çareleri arayalım. Şikâyet edip bir kenara çekilmek, kahveyi veya çayı hüpletirken ona buna saydırıp hiç bir şey yapmamak durduğumuz yerde çürümektir.
İnsan diye insanlık için bir şey yapabilene denir. Hep birlikte yaşadığımız memleketi güzelleştirebilmenin yollarını arayalım. Ülkemizin ve devlet kurumlarımızın en büyük meselesi şimdilerde bu birlik beraberlik ruhu ve sevgi eksikliğidir.
Konuşan ve daima şikayet eden kişilere bakın; onlar ya hiç bir şey yapmıyordur ya da yaptığı işten keyif almıyordur. Onlara şöyle demeli: “Ey görev yaptığı yerden şikayet eden öğretmen! Sen buraya bir değer katabilmek için ne yaptın? Ey kahvede sabahtan akşama kadar pinekleyen vatandaş! Şu memleketi daha güzel kılabilmek için benim de üzerime düşen nedir diye bir gün olsun düşündün mü? Ey en verimli çağlarını saçma sapan internet oyunlarıyla tüketen öğrenci! Kendimi nasıl iyi yetiştirip bu ülkeye faydalı olabilirim, gelecekte nasıl güzel şeyler yapabilirim diye hayâl ettin mi?”
Bu soruların büyük bir hödüklükle cevapsız bırakıldığını hiç de hayret etmeden fark edersiniz. Burada işimize bakmalıyız. Köy, belde, ilçe, il ve ülke için bir şeylerin peşinde koşan kişileri bulmalı el birliği ile memlekete bir eser, bir değer bırakmanın derdinde olmalıyız. Yoksa herkes her şey gibi gelip geçiyor. Tayini çıkan bir öğretmen sanki orada yıllarca görev yapmamış gibi oluyor. Pineklediği yerden ona buna saydıran vatandaş öldükten sonra hiç yaşamamış gibi oluyor.
Biz memleketi sevmekten söz ediyoruz ama, görünen o ki bunlar daha kendilerini sevmemişler. Yaşadıkları çevreyi mi sevecekler!
Diyeceğim o ki, onlar yerlere çöp atmaya devam etsinler. Biz o çöpleri temizlemeye devam edeceğiz. Birileri bu yerlerin dağına ovasına hakaret nazarıyla bakmaya devam edebilir. Biz ulaştığımız her yere ağaç dikmeye, memleketin dağını taşını sevmeye devam edeceğiz. Eline bir kitap alıp okumaya, düşünüp anlamaya üşenenler “Burada ne varmış!” demeye devam edebilirler. Biz ısrarla bu ülkenin değerlerini yazmaya ve geleceğe taşımaya devam edeceğiz. Kısacası onlar sevmese de biz bu memleketi sevmeye devam edeceğiz.
Eyvallah ağzınıza sağlık hocam