Dolar 34,5424
Euro 36,0063
Altın 3.006,41
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon -1°C
Çok Bulutlu
Afyon
-1°C
Çok Bulutlu
Pts 1°C
Sal 4°C
Çar 6°C
Per 8°C

Demirci Dayı’nın Körüğü

Demirci Dayı’nın Körüğü

Kurumsal Web Tasarım

Bizim köyle İnedirli Mahallesi arasında birçok zaman arkasında ve önünde oyun oynadığımız bir trafo var. Trafonun yanı başında da körük vardı eskiden. Körük diye bizim köyde demirci dükkanına denir. Çocukken buraya gelir, körüğün önüne atılan metal parçalarını toplar, eskici geldiğinde bir sakız veya birkaç lira karşılığında bunları ona verirdik. Kendi ufacık gayretlerimizle bir şeyler elde etmek bizi çok sevindirirdi. Eskici bize çok fazla bir şey vermezdi. Topladığı hurda yığınlarından, verdiğimiz metallerden ve bu arada benim gözüm gibi baktığım, üniversite için il dışında olduğum bir zaman elden çıkarılan bisikletimden çok şey kazandı mı, hâlâ merak ederim.

Önünde o ufak metal parçalarını topladığımız körüğün bânisi Demirci Dayı idi. Adı Mahmut Ali Güneyli olmakla ona daima Demirci Dayı denirdi köyde. O aileye de Demircigiller…

Demirci Dayının evi köyün en yüksek yerinde ve hemen Depedav’un eteğindedir. Eskiden Demirci Dayı sabahın erken vakitlerinde evinden çıkar, köyün yukarı kısmını boylu boyunca iner, Saz’ın yollarından At Yoluna ulaşır ve nihayet körüğüne giderdi.

Şimdi Demirci Dayı’nın köy yolunda yürürken ki hâlini hatırlıyorum. Kısa boylu, tıknaz bir adam her gün bu yollardan sabah akşam yürümedeydi. Oyun oynuyorsak başımızı bir an kaldırır ve Demirci Dayı’yı izlerdik. Bu anların zihnimde derin izler bıraktığını yıllar geçtikçe fark ediyorum. O yürürken zaman hiç geçmiyormuş gibi gelirdi bize. Bu yürüyüşte, bu duruşta ve Demirci Dayı’da değişen bir şey yok gibiydi.

Demirci Dayı

At Yolu’nda oynadığımız zamanlar eğer İbilân çeşmesine gidersek veya trafonun etrafında oynayacaksak körüğe de muhakkak uğrardık. Yahut körüğün arkasına çıkan, bizim bir zamanlar çok sık kullandığımız şimdi ise kaybolmak üzere olan patika yolda isek körüğün yanına giderdik. Ahşap ve eski pencereden, bazen kapı eşiğinden büyük bir merak ve dikkatle içerideki malzemeyi izlerdik. Bu simsiyah dükkânın içerisinde renkli olan tek şey körüğün kendisi yani ateşti. Etrafına kıvılcımlar saçan bir ejderha gibiydi. Geri kalan cümle eşya, duvarlara asılı malzemeler siyaha boyanmıştı. Buna orada çalışanların yüzleri de dâhildi. Demirci Dayı ve onun oğlu Adem Abi ve torunu Adil… Bu bizim için seyirlik bir tablo gibiydi.

Onlu yaşlarına bile henüz gelmeyen biz çocuklar körükte üretilen bıçak, orak, girebi, balta vb. eşyanın bu şekilde nasıl ortaya konduğunun şahidi olurduk bir bakıma. Kabul etmek gerekir ki, bu bir çocuğun dünyasını besleyen müthiş bir şeydi. Onca ufak tefek hatıraya rağmen Demirci Dayı’nın bir kere bile bize kızdığını hatırlamıyorum.

Beni çok etkileyen bir şey daha vardı körükle ilgili. O da köyün semalarına yayılan ve örsten yükselen sesler idi. Bu ses ister evde olalım ister dışarıda, her yerde duyulur ve “tın, tın, tın…” diye zamana nokta nokta dökülürdü. Zaman sanki durur ve ben büyük bir dikkatle bu sesi dinlerdim. Şimdi o sesler, masal gibi puslu o çocukluk demlerinin içerisinde hâlâ yankılanmaya devam ediyorlar.

Demirci Dayı rahmetli oldu. Onunla beraber bir mazi de göçtü. Mesleğiyle ilgili birikimini oğlu Adem Abi ve torunu Adil’e devretti lâkin hatıraları dinleyememek ve demircilik mesleğinin köydeki ve ilçedeki mazisini ondan öğrenememek içimde bir ukdedir. Kendisine Allah’tan gani gani rahmet niyaz ediyorum. Mekânı cennet olsun.

Yasin Şen
YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
25 Ekim 2021 04:40
3 Ekim 2021 16:49
21 Kasım 2021 19:49
9 Aralık 2021 14:24
10 Aralık 2021 10:07
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.