Ne Çok Şey Söyleniyor!
Ne çok şey anlatılıyor, ne çok şey söyleniyor! İnsan dikkatini neye vereceğini şaşırıyor. İnternet, sonsuz bir içerikle karşımıza çıkıyor. Bu dünya giderek büyüyor. Büyüyen bir uzay boşluğu gibi… Kitaplar çoğalıyor. Yazılar, gazeteler, dergiler bir görünüp bir kayboluyor. Birileri doğarken birileri ölüyor. Okumamız gerekenler yığılıyor.
Varlık bir şeyler anlatmak istiyor, ama ne? TV’yi açınca daima söylemek ihtiyacı içinde kıvranan insanlar görüyorum. Ne çok şey anlatmak istiyorlar! Kelimeler tükenmiyor. Cümleler, meçhul bir boşluğa doğru akıp gidiyor.
Ben ne yapmalıyım bu hâlde? Sanırım susmalıyım. Dilim durunca kalemim durmuyor. Durmaksızın bir şeyler yazmayı istiyor. Yazmalı mı kalem, durmalı mı? Bunu şimdilik tam bilemiyorum. Fakat dilimin durması gerektiğine eminim.
Durmaksızın konuşan fakat hiçbir şey anlatamayan insanları kendime bir ayna gibi görüyorum. İnsan konuştukça anlamından uzaklaşan bir varlık. Anlam sözle örtülüyor. Sürekli konuşmak bir yerden sonra ağır bir meşgale olmaya başlıyor. İnsan yoruluyor. Sessizlikle huzur ve anlam biriktiren bir insan, istemediği konuşmaları yapmak zorunda kalınca dağılıyor. Gücü, tâkâti azalıyor. Derinliğini kaybediyor insan.
Bununla beraber konuşma hakkı olduğu hâlde hiçbir şey söylemeyen bir insan ne kadar güçlü oluyor? Anlam bakışlarında ve hâlinde hep ona ait olmak üzere beliriyor. Konuşan kişi anlamı da feda ediyor.
Burada bir dostla veya sevgiliyle gönülden gelen bir arzuyla konuşmanın bir farkı olduğunu ifade etmek isterim. Bir dostla konuşurken söyleyen yüreğinizdir. Bir sevgiliye hitap ederken kelimeler gönülden yükselir. Sevgi boyasına boyanır. Bu bahsimizden epey ayrı bir konu. Benim kastettiğim günlük hayatta kendimizi paralarcasına yaptığımız konuşmalardır.
Bazen yazının da böyle bir boyutu vardır. Böyle durumlarda yazmamak sanırım en iyisi. Yazmaya veya konuşmaya mecbur değiliz. Kendini haklı çıkarmaya çalışan bütün konuşmaların ve yazıların daha başta yorulduğunu söyleyebilirim.
Buna rağmen ne çok şey söyleniyor, ne kadar çok şey anlatılıyor! Bunun da farkındayım. Bir şey kendini böyle gizliyor? Fakat o nedir?