Ulusu’yun Daveti
Bugün köylerin ve ormanların içinden geçerek Bolu’ya gideyim, diyordum. Lâkin içimde her nedense Ulusu’yu görme ihtiyacı hissediyordum. Nitekim bir yerde durup baharla beraber uyanan toprağı ve açan çiğdemleri biraz kokladıktan ve manzarayı seyrettikten sonra Kartalkaya yoluna geçtim. Her zamanki durduğum yere arabayı çektikten sonra suyun kenarındaki düzlükte kendime oturmak için müsait bir yer aradım. Yanımda getirdiğim çayı ve kahvaltılık birkaç şeyi yanıma koyup akarsuyu dinlemeye başladıktan sonra neden onun beni böyle kendine davet ettiğini de anlamaya başladım.
Hava serin olmasına rağmen baharda coşmaya hazırlanan tabiat ve Aladağ’da eriyen kar sularıyla beslenen Ulusu, beni çok derinden etkilemiş ve kavramıştı. Adeta oturduğum yerde onun bana ilham ettiği duyguları dinlemek için pürdikkattim. Manzarayı bir nefes gibi ciğerlerime çekiyordum. Bir tabiat köşesinin ilhamla dolu olduğu o güzel vakitlere tesadüf etmiştim. Suyun sesi zihnimde çağlıyor ve gönlümü dolduruyordu
Ulusu, su yeşilinin en koyu hâliyle bazen mırıl mırıl, bazen şırıl şırıl akıyordu. Taşlık yerlerde hafif çağlak oluşturuyordu. Doğrusu böylesine gönül doyuran ve bu kadar güzel ve musikili akan bir akarsuyla karşılaşağımı ummuyordum. Onu bugün önceki hâllerinden ayıran ne vardı ki? Sanırım uzun zamandır onunla böyle hemhâl ve başbaşa olmamıştım.
Suyun söyleyen ve durmaksızın bir şeyler ifade eden lisanı beni kendine hayran bırakmıştı. Ulusu sadece akmıyor, gönlüme doluyurdu benim. Nitekim az sonra ondan aldığım ilhamı mısralar hâlinde dizmeye başlamıştım satırlara. Etraftaki kuşlar da durmaksızın bir musiki faslı içindeydi. Yağmur yavaştan serpiştirmeye başlarken de o güzel fasılları devam ediyordu. Su sesi, kuş sesleri ve hafif serin bir hava… Gönül dolusu muhabbetle beni tesiri altına alan bu muhteşem tabiat kendinde biriken ilhamı emanet edeceği dost bir gönül arar gibi beni kendine davet etmişti. İyi ki bu daveti duymuş ve ona uymuştum. Ulusu, bugün bende derin bir sevincin doğmasına vesile olduğunu sezmiş gibi daha bir neşeli akmaya başlamıştı sanki.