Afyon Masalları: Ali ile Ayşe
Bir varmış bir yokmuş. Köyün birinde Ali ile Ayşe adında iki çocuk yaşarmış. Bu çocukların anneleri öldüğünde babaları başka bir kadınla evlenmiş. Üvey anneleri, Ayşe ile Ali’ye çok eziyet ediyormuş. Bir gün üvey anne, çocuklara “Gidin de ormanda odun toplayın.” demiş. Ali ve Ayşe, üvey annelerine karşı gelemedikleri için “Tamam” demişler. Fakat bu orman çok korkunçmuş ve çocuklar burada kaybolacaklarını biliyorlarmış. Bunun için çocuklar, gelirken yanlarında getirdikleri taşları işaret olsun diye yol boyunca dizmişler. O gün, çocuklar bu taşlar sayesinde ormanda kaybolmamışlar ve eve dönebilmişler. Ertesi gün de üvey anne çocuklardan yine aynı şeyi istemiş. “Gidin de ormandan odun getirin.” demiş. Çocuklar karanlık ormana girmişler. Bu sefer yanlarına taş almayı unutmuşlar. “Ne yapalım?” diye düşünürken akıllarına yol boyunca ekmek kırıntıları koymak gelmiş. Yanlarına aldıkları ekmekleri yol boyunca işaret olsun diye dizivermişler. Kuşlar bu ekmekleri yemiş. Ali ile Ayşe yollarını bulamamış ve ormanda kaybolmuşlar.
Çaresizce ormanda yürümüşler. Bir yerde ışık görmüşler. Hemen ışığın olduğu yere doğru koşmuşlar. Karşılarına bir ev çıkmış. Kapıyı çalmışlar. “Bize yardım edin.” diye bağırmışlar. Tabii evin içinde bir dev olduğunu bilmiyorlarmış. Sonra kapı açılmış ve içeriden ürkütücü bir ses duyulmuş. Dev “Girin. Ben size yardım ederim.” demiş. Ali ve Ayşe, devin dediklerine inanmışlar ve içeriye girmişler. İçeri girer girmez dev ikisini de eline almış. Ali’yi kafese koymuş. Ayşe’yi de bir direğe bağlamış. Sonra koca bir kazanı ateşin üzerine koymuş. Dev onlara “Merak etmeyin. Biraz sonra siz mideme indireceğim.” demiş. Sonra Ayşe’yi eline almış. Kazana atacakken Ali kafesten kurtulmuş. Devi arkasında itmiş. O gürültüyle Ayşe bir yere fırlamış. Dev de kazanın içinde düşmüş. Dev oracıkta ölmüş.
Ali ve Ayşe, evden çıkacakken bir kapı görmüşler. Bu kapı ışıl ışıl parlıyormuş. Kapının kolunu çevirmişler ve içeriye girmişler. Gördüklerine inanamamışlar. İçeride altınlar, elmaslar, yüzükler, mücevherler varmış. Ali ile Ayşe bunların bir kısmını almışlar ve köylerine götürmüşler. Köye vardıklarında yanlarında getirdikleri şeyleri köylüye dağıtmışlar. Köylü çok sevinmiş. Çocuklarının sağ salim eve geldiğini gören baba da çok sevinmiş. Zaten üvey analarına da çok kızgın imiş. Bundan sonra Ali ile Ayşe’ye çok dikkat etmişler ve onları ormana göndermemişler. Bu masal da burada bitmiş.
(Bu masal 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı’nda İhsaniye Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden Merve Arslan tarafından derlenmiştir.)