Afyon Masalları: Avcı ile Dev
Bir varmış bir yokmuş. Köyün birinde biri erkek diğeri kız iki öksüz kardeş yaşarmış. Erkek kardeş ava gider, yiyecek bir şeyler getirirmiş, diğer kardeşi de evde yiyecekleri hazırlarmış. Böyle geçinip giderlermiş.
Bir gün bir komşu kadın gelmiş, kız kardeşi kandırmış. Kızı bir tane erkekle nişanlamış. Kız biraz korkmuş, vazgeçmek istemiş fakat komşu kadın onu yine de kandırmış. Komşu kadın kıza “Kardeşin eve geldi mi şepit yapacaksın.’’ demiş. Sonra da “Şepitlerin üzerine yatacaksın, ben ölüyorum diyeceksin.” demiş. “Kardeşin sana nasıl iyi olacaksın diye sorarsa Kaf Dağı’nın arkasında bir kuyu var, oradan bana su getirirsen ben iyi olacağım, de.” demiş.
Kardeşi ava gitmiş, bir tavşan avlamış. Tavşanı eve getirmiş. Oğlan, kardeşini hasta görünce “Ona nasıl iyi olursun?” diye sormuş. O da “Kaf Dağı’nın arkasında bir kuyu var. Oradan su getirirsen iyi olacağım.” demiş.
Erkek kardeşin üç tane köpeği varmış. Bu köpeklerin isimleri Zincirkıran, Damdakan ve Yelkovan imiş. Oğlan köpeklerini eve bağlamış. Kaf Dağı’na doğru yola çıkmış. Kuyuyu bulmuş. Yanına gitmiş. Tam kuyudan su çekerken karşısına yedi başlı bir dev çıkmış. Erkek kardeş deve “Bana iki üç dakika ver. Ben bir şey diyeyim. Sonra beni ye.” demiş. Yedi başlı dev “Sana beş dakika veriyorum.” demiş. Oğlan köpeklerine bağırmış: “Zincirkıran, Yelkovan, Damdakan ne duruyorsunuz! Kaf Dağı’nın arkasında yedi başlı dev beni yiyor.”
Köpeklerinin üçünü de böylece çağırmış. Köpekler gelmiş. Köpekler yedi başlı devi parçalamış. Erkek kardeş de elindeki testiyi kuyuya çarpıp oradan başka bir köye gitmiş. Orada da bir kuyu varmış. Erkek kardeş, köpekleriyle beraber bir ninenin evine gitmiş. Nineye “Misafir kabul eder misin?” demiş. Nine “Ben seni alırım ama köpeklerin var.” demiş. O da “Köpeklerim dışarıda kalır.” demiş. Nine oğlanı eve almış, köpekler dışarıda kalmış. Orada bir kuyu varmış. O kuyudan köylü su alırmış. Kuyunun içinde yedi başlı bir dev varmış. O dev bir kişiyi yakalayıp yiyene kadar köylü su çekermiş. Nine oğlana “Hadi kuzum! Biz de su getirmeye gidelim.” demiş. O gün de yedi başlı dev padişahın kızını yiyecekmiş. O gün oğlan, köpekleriyle beraber kızın arkasından gitmiş. Kız, oğlana “Sen gelme dev seni de yer.” demiş. Yedi başlı dev kızı tam yiyecekken oğlan kılıcını çekmiş ve devi öldürmüş. Köpekler de devi parçalamış.
Kızın babasına yani padişaha müjdeler gitmiş. “Kızın kurtuldu, yedi başlı dev öldü.” demişler. Padişah buna inanmamış. Sonra oğlan ninenin yanına varmış. Padişahın kızı yedi başlı devin kanından oğlanın ceketinin arkasına sürmüş. Padişahın emriyle kızı kurtaran delikanlıyı bulmak üzere herkes sarayın altından geçmeye başlamış. Nine de oğlana “Gel kuzum, biz de geçelim.” demiş. Tam sarayın altından geçerken padişahın kızı oğlanı görmüş. “Baba! Bu oğlan beni kurtardı. Yedi başlı devi bu oğlan öldürdü.” demiş. Padişah oğlanı çağırmış ve “Bu kız artık senindir.” demiş. Kırk gün kırk gece düğün yapmışlar ve evlenip sarayda mutlu bir şekilde yaşamışlar.
(Bu masal 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı’nda İhsaniye Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden Samet Karakaya tarafından İhsaniye’nin Kayıhan köyünde derlenmiştir.)