Afyon Masalları: Gülperi
Bir varmış bir yokmuş. Gülperi adında bir kız varmış. Bu kızın camına bir hafta boyunca bir kuş tıklayıp “Bugün cefadasın, yarın sefadasın.” demiş. Bir gün kız, babasıyla ormana gitmiş. Karşılarına bir ev çıkmış. Babası, “Kızım gir bak.” demiş. Bu arada bir kuş da kızı takip ediyormuş. Evin yakınına o da gelmiş. Kız eve girmiş. O eve girince kuş da onunla beraber gelmiş. Kızın karşısına kapılar çıkmış. Birisini açmış, altın çıkmış karşısına. Diğerini açmış, gelinlik çıkmış. Diğer kapıyı açmış, karşısına uyuyan genç bir delikanlı çıkmış. Kuş demiş ki, “Şamdanım da şamdanım! Bu oğlanın başında kırk gün güllerle sinekleri kovalayacaksın.”
Kız kırk gün boyunca delikanlının başında beklemiş. Kırkıncı gün olmuş güller bitmiş. O sırada bu evin önünden çingeneler gürültüyle geçiyormuş. Bir tanesi arkaya kalmış. Kız ona seslenmiş. “Bana arkadaşlık eder misin?” demiş. O da “Tamam.” demiş. Eve almış onu. “Benim güllerim bitti. Sen şu son gülle sinekleri kovalamaya devam et. Ben gül toplayıp geleyim.” demiş. Kız gül toplamaya gitmiş. Çingene de elindeki gülle delikanlının üzerinden sinekleri kovmaya çalışıyormuş. O genç delikanlı kırk birinci gün uyanmış. Delikanlının adı Mustafa’ymış. Mustafa başında çingeneyi görünce onunla evlenmiş.
Sonra kız eve gelmiş. Çingene onu görünce “Gel gel. Sen de bizim hizmetçimiz ol.” demiş. Aradan epey zaman geçmiş. Bir gün Mustafa ile Çingene hacca gitmeye karar vermişler. Gülperi de Mustafa’ya seslenip “Bana bir sabır taşıyla bir sabır bıçağı getir. Eğer unutur da getirmezsen rüzgâr çıksın, araba altında kal.” demiş. Dönüş yolunda bir rüzgâr, bir fırtına çıkmış. Araba sallanmaya başlamış. Mustafa’nın aklına Gülperi gelmiş. Hemen arabayı durdurmuş. “Benim evde bekâr bir kız var. Benden sabır taşıyla sabır bıçağı istemişti.” demiş.
Hacca gidenler nihayet bir gün eve dönmüşler. Gülperi, Mustafa’ya “İstediklerimi getirdin mi?” diye sormuş. Mustafa onu azarlamış. Bir ay sonra Gülperi tekrar sormuş “Aldın mı?” diye. Mustafa da “Ne canına doydun da bunları istiyorsun?” demiş. Gülperi de artık dayanamamış ve başından geçenleri olduğu gibi anlatmış: “Senin başında bekleyen bendim.” demiş. Mustafa da çingeneyi çağırmış. “Kervan mı istersin, sabır bıçağı mı?” demiş. O da “Bindir beni gideyim.” demiş. Çingeneyi bindirmiş kervana, yollamış. Mustafa, Gülperi’yle kırk gece düğün etmiş.
(Bu masal 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı’nda İhsaniye Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden Ummahan Yaşık tarafından derlenmiştir.)