Afyon Masalları: Keloğlan’ın İneği
Afyon Masalları: Keloğlan’ın İneği
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde. Pireler berber iken develer tellal iken ben anamın beşiğinde tıngır mıngır sallar iken.
Bir köyde Keloğlanla ile anası varmış. Ana oğul yalnız yaşarlarmış. Keloğlan çok safmış, her ne denilirse hemen inanırmış. Bir gün köy halkı bunu kandırmışlar ineğin derisi çok para ediyor diye. Keloğlan hemen eve varır varmaz ineği kesmiş. Hemen ineğin etiyle köylülere ziyafet vermiş. Derisini alıp pazara gidecekmiş.
Pazara giderken köprüden geçiyormuş. O sırada elinden deri düşmüş. Hırsızlar da o sırada köprü altında altın sayıyorlarmış. Keloğlan’ın çuvalı düşünce “asker geliyor” diye hırsızlar kaçmışlar. Altınlar da Keloğlan’a kalmış. Keloğlan çuvalı sırtlamış, köyün yolunu tutmuş. Köylüler onunla dalga geçmek için köyde bekliyorlarmış. Keloğlan çuvalla gelince köylüler şaşırmış, kalmış. Köylüler:
-Çuvalda ne var? diye sorunca, o da
-Deriyi sattım, bir çuval altın verdiler, demiş.
Ama köylüler inanmamışlar. Tekrar sormuşlar. Keloğlan da altınları göstermiş. Sonra onlara şöyle demiş:
-Koşun gidin, evdeki hayvanları kesin, derilerini satın, demiş. Köylüler derileri alıp pazara gitmiş ve kimse derilerin yüzüne bile bakmamış ve Keloğlan böylece onlardan intikamını almış.
(Bu masal 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı’nda İhsaniye Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden Mehmet Yılmaz tarafından derlenmiştir.)