Afyon Masalları: Kır Kedisi
Bir varmış bir yokmuş. Köyün birinde bir adam varmış. Adamın karısı ve bir kızı varmış. Karısı bir gün hasta olmuş ve çok geçmeden de ölmüş. Bu adam karısı ölünce tekrar evlenmiş. Üvey annesi kızı evde istememiş. Adama her gün “Bu kızı kaybet. Ben onu bu evde istemiyorum.” diyormuş. Adam bundan iyice bıkmış.
Bir gün adam kızına “Haydi kızım! Seninle gezmeye gidelim.” demiş. Adam yanına bir tane urgan ve bir tane de kabak almış. Yola çıkmışlar. Az gitmişler uz gitmişler dere tepe düz gitmişler. Bir tane çeşmenin başına varmışlar. Bu çeşmenin yanında bir söğüt ağacı varmış. Babası kızına “Söğüt ağacına çık.” demiş. Kız söğüt ağacına çıkmış. Adam kızını ağaca bağlamış. Sonra başka bir ağaca da kabağı bağlamış. Adam sonra kızını ağaçta bırakıp evine dönmüş. Kız “Tam tam kabacığım, beni buralarda koyup giden babacığım!” diye adamın ardından seslenmiş.
O sırada civarda çok zengin bir beyin oğlu çeşmeye atını sulamak için gelmiş. At kızı görünce ürkmüş ve çeşmeye yaklaşmamış. Sonra bey oğlu söğüde bakınca kızı görmüş. Kızın yanına gelip “Seni buraya kim bağladı?” diye sormuş. Kız da “Üvey anam beni evde istemedi. Babam da beni buraya getirdi. Ağaca bağladı, gitti.” demiş.
Bey oğlu, kızı çözmüş ve ağaçtan indirmiş. Bey oğlu, kızı arkasına almış ve eve gelmişler. Bey oğlunun annesi kızı görünce ondan çok hoşlanmış. Bey oğlu da kızı sevmiş ve evlenmişler. Bey oğlunun annesi gelinine “Kır kedisi” diyormuş. Gel zaman git zaman Bey oğlunun üç tane oğlu dünyaya gelmiş. Bir gün kız, bunların en küçüğünü beşikte sallarken şöyle bir ninni söylemiş. “Nenni Hacı Kasım dayılım nenni / Nenni Şehzade bacılım nenni.” Bey oğlu bunları dinlemiş. Karısına “Seni babanla kardeşine götüreyim.” demiş. Karısı da “Götürürsen giderim.” demiş.
Bey oğlunun bir at çobanı varmış. Adı Garip’miş. Onu çağırmış ve “Garip, yengeni al babasına götür.” demiş. Garip de atları arabaya koşmuş ve çocuklarla annelerini bindirmiş. Yolda giderken bu Garip’in aklına bir kötülük gelmiş. Garip, kadını tehdit etmiş. Kadın buna hiç yüz vermemiş. Garip, “Büyük çocuğunu keserim.” demiş ve çocuğu kesmiş. Kadını yine tehdit etmiş. Garip, kadına “Ortanca oğlunu da keserim.” demiş. Kadın buna yine hiç yüz vermemiş. Ortanca oğlunu da kesmiş. Garip, kadını yine tehdit etmiş. “Küçük oğlunu da keserim.” demiş. Kadın, buna yine hiç yüz vermemiş. Garip, kadının küçük oğlunu da kesmiş. Kadın arabadan atladığı gibi kaçmış. Babasının evine gelmiş. Kadın kaçınca Garip, geri dönmüş ve Beyoğlu’nun yanına gelmiş. Bey Oğlu, “Yengen nerede?” diye sormuş. Garip de “Beyim gelmedi. Kır kedisi babasıgile kaçtı.” demiş.
Bey oğlu eşinin arkasından gitmiş. Sora sora eşinin babasını ve evini bulmuş. Karısına “Neden gelmedin? Çocuklar nerede?” diye sormuş. Bey oğlunun karısı kendisine her şeyi anlatmış. Bey oğlu, eşini alıp evine dönmüş. Garip’i çağırmış. “Çocukları niye kestin?” demiş. Eşi de neden kestiğini söylemiş. Bey oğlu, oracıkta Garip’i öldürmüş. Böylece Bey oğlu ve eşi Garip’ten kurtulmuşlar.
(Bu masal 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı’nda İhsaniye Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden Tuğçe Kaya tarafından derlenmiştir.)