Ağaçların Ruhu
Yine yollarda yürüdüm bugün. Dışarının ve hele yolların cezbedici bir çağrısı vardı. Yolların daveti sessiz olur. Ben de bu davete sessiz sedasız icabet ettim. Yol kenarında uzayan ağaçlarla yârenlik ettim. Bir şey dikkatimi çekti bugün. Ağaçların çok güçlü bir ruhu vardı. Bir şey söylüyorlardı. Lâkin anlamak güçtü. Onları uzun uzun dinledim. Yahut dinler gibi yaptım. Ne dediklerini tam anlamıyordum çünkü. Fakat hissediyordum. Onlar söyledi ben hissettim.
Yürüyüş hâlindeydim. Uzun kalamazdım yanlarında. Bir süre daha durdum. Sonra gönlümle onlara yönelip veda ettim. Fakat bir müddet gittikten sonra ağaçlar yeniden seslenmeye başladılar. Yine durmak ve onları dinlemek zorunda kaldım. Zaten kısa ve uzun yürüyüşlerimde tabiattaki şeyler beni bir sebeple durdururlar hep. Onları dinlemekten başka pek bir seçeneğim yok gibidir. Bugün de biraz böyle oldu.
Ulusu boyunca uzayan ağaçlar biteviye bir şeyler söylüyorlardı bugün. Yapraklar çıldırmış gibiydi her nedense. Her birini durup dinlemek istedim. Ne dediklerini anlamıyordum dediğim gibi… Fakat bir şeyler söylemek istediklerini hissediyordum. Ben dinledikçe daha çok ve daha güçlü söylediler. Hem yürüdüm hem de bazen kısa fasılalar hâlinde yanı başlarında durup hepsini dinlemeye çalıştım. Bugün anlamazsam yarın anlarım diye düşündüm. Her hâlleriyle içerimde iz bırakan hatıralara dönüşüyorlardı birdenbire. Bu hâlleri unutulacak gibi değildi doğrusu. Ağaçların güçlü bir ruhu vardı çünkü. Ne kadar çok şey söylediler. Ne kadar çok şey anlattılar. Yaprakların sesi gür bir nehir gibi çağlıyordu içimde. Kelimesiz lâkin kendi hâlinde çok güçlü bir ifade kabiliyeti vardı bu ağaçların.
Yapraklarıyla bugün alabildiğine bir şeyler söyleyen ağaçları bir müddet daha dinledim. Bu sesler Ulusu’yun sesini bastırıyor gibiydi. Bir sonbahar şarkısı, bir ölüm feryadı mıydı, bilemedim. Çok güçlü bir ruhları vardı. Sadece bunu hissettim. Sessiz ve daha sessiz durdukça onların sözleri duyuluyordu içimde. Bir yankı gibi belirsiz… Lâkin derin anlamlar yüklüydü bu sesler. Böyle düşününce anlamasam bile yaprakları şırıl şırıl akan bir ağacın çok şeyler söylediğini fark ediyor ve duyuyordum. Doğrusu bu çok hoş bir duyguydu.