Ahmet Dede’yle Rasih Dede’nin Başından Geçenler
Ahmet Dede’yle Rasih Dede’nin Başından Geçenler
Bir gün bizim Karacaahmet Sultan Hazretlerimiz köyden geçerken orada bulunan bir evin köşesinden yabancı ve hiç görmediği askerler beygirleriyle çıkmış. Orada yaşayan Rasih denilen dedeye “Biz Olucak’a gitmek istiyoruz. Acaba bizi Olucak’ı götürebilir misin?” diyorlar. Bu soran kişiler de Afyon’dan geliyormuş. Rasih Dede şöyle demiş: “Ben buranın yabancısıyım. Bilmiyorum. Sonra Ahmet isminde birine sormuş Rasih Dede. O adama “Ben buranın yerlisi miyim, yabancısı mıyım?” Sonra da o adama “Ahmet Dede buranın yabancısıdır” demiş. Sonra Olucak’a gitmek isteyenler de “İyi o zaman Rasih Dede buranın yabancısıysa düş bakalım önümüze” demişler. Giderlerken Ahmet Dede’yi bırakmayarak onu da iki beygirin arasına koymuşlar. Olucak’a gidenlerin her birinin elinde kırbaç varmış. Onlar kırbaç ve sopalarla dürte dürte onları tâ Cumalı’ya kadar götürmüşler. Ahmet Dede’nin bir ayağı topalmış. Dede, Cumalı’ya gelinceye kadar bayağı yorulmuş. Dede yürüye yürüye, diğer adamlarla oraya varmış. Burası Olucak’a 10 km uzaklıkta bir yermiş. Ahmet Dede “Ben çok yoruldum. Biraz dinlenelim” demiş. Onlar da “Tamam dinlenelim” demişler.
Atları bir yere bağlamışlar. Millet sağa sola dağılırken Ahmet Dede’nin yanında kimse kalmamış. Onların bulunduğu yerin aşağısında bir gün önce harp olmuş. Meydanda bir sürü insan ve hayvan cesetleri varmış. Etrafa dağılanlar gelince Ahmet Dede “Ben de ihtiyacımı gidereyim” demiş. Öbürleri beklemeye başlamış. Dede onların yanından uzaklaşmış. Cebinde bir çakı varmış. Ahmet Dede etrafına bakınmış, kimsecikler yokmuş. Biraz yürümüş. Karşısına bir beygir ölüsü çıkmış. Hayvan şişmiş bir hâlde yerde yatıyormuş. Ahmet Dede hayvanın karnını yanındaki çakıyla yarmış. Hayvanın organlarını çıkarmış. Ahmet Dede yapıca zayıf biriymiş. Hayvanın içine girmiş.
Bu arada Olucak’a gitmek isteyenler Ahmet Dede’nin hâlâ gelmediğini fark etmişler. Epey beklemişler. Bayağı küfür etmişler adama. “Kerata! Kerata!” diye bağırıyorlarmış. Adamlar Ahmet Dede’yi aramaya başlamışlar. Her yere bakmışlar. Her yerin altını üstüne getirmişler. Ahmet Dede’yi bulamamışlar. O sırada Ahmet Dede beygirin içinde ya! Oradan kendisini arayan bu adamları izliyormuş. Ahmet Dede epey müddet yerinden ayrılmamış. Adamlar çekip gitmişler.
Sonra Köroğlu diye bilinen biri buraya harpten sonra kalan ganimetleri almaya gelmiş. O sırada Ahmet Dede’yi de görmüşler. Burada ne aradığını sormuşlar. Ahmet Dede başından geçenleri bir bir anlatmış. O sırada Rasih Dede’yle Ahmet Dede’yi esir alanlar Rasih Dede’yi bırakmışlar. İki dede buluşmuşlar ve köylerine doğru yollanmışlar. Köylüler de bu iki dedeyi arıyorlarmış. Bir de bakmışlar ki iki dede çıkagelmişler. Dedeler başlarından geçeni onlara anlatmışlar.