Babaannemin Sakladığı Bir Tutam Saç
Babaannemin Sakladığı Bir Tutam Saç
Rahmetli babaannem pek çok şeyi saklardı. O nesil büyük yokluk çekmişti. Açlığı yaşamışlardı. Hayatlarında çöp diye diye bir kavram yoktu. Var olan her şey çok değerliydi.
Elbise eskidiyse parçalarından yamalık veya minder yüzü yapılırdı. Çuvallar eskidiyse yamanır, kullanılmayacak durumda olanlardan babaannem evin önüne oturur, kırmanıyla ip eğirirdi. Bu ipleri de biz bahçede çuval ağzı yaparken kullanırdık.
Babaannemin en dikkat çeken tarafı hatıraya büyük bir değer vermesiydi. Özellikle sevdiklerinden kendisine intikal eden eşyayı büyük bir itinayla saklardı.
Bir gün evin önünde cümbür cemaat oturmuş eski bir sandığın içini boşaltıyorduk. Sandıktan bir beze sarılmış bir tutam saç çıkmıştı. Meğer benim saçımmış. İlk tıraşımdan kalan bu saçı sandığa babaannem koymuş ve yıllarca saklamıştı. O da evin önünde oturmuş bunu izliyordu. Hiçbir şey demedi. Almayın, atmayın gibi bir şey de söylemedi. Sonra kayboldu gitti o bir tutam saç.
Bir insan torununa duyduğu derin sevgiyi başka nasıl ifade edebilirdi ki! Düşündükçe içim kabarır, onun bu sevgi, samimiyet dolu davranışları karşısında ne yapacağımı bilemem.
Fakirlik hatta yokluk görmüş, aç kalmış, fakat çocuklarını ve torunlarını elinden geldiği kadar özveriyle büyütmüş bu kahramanların huzurunda büyük bir saygı ve derin bir sevgiden başka ne duyulabilir!