Bir Bolu Sevdası
Tabiat, Bolu’ya İlâhî bir vergidir. Her mevsiminde bin bir köşesinden türlü güzellikler yansıyan Bolu’nun bu türden nimetlerini saymakla bitiremezsiniz.
Bunca güzelliğin insanı derinden etkileyen yanı ise insanı tefekküre sevk eden ihtişamında yatıyor. Bununla beraber Bolu’nun tevazuu, samimiyeti, aşkı, irfanı, şiiri, sözü, özü taşına toprağına sinmiştir. Bu yüzden yüzlerce yıldan beri güzelleştirdiğimiz ve zamana, mekâna hep birlikte ölümsüz izler bıraktığımız bir memleketten söz ediyorum.
Bazen Bolu’un güzelliklerini izlerken bir an bu rüyanın bitip gideceği vehmine kapılıyorum. Fakat bunu kovuyorum hemen içimden. Böyle yapmazsam bu kadar güzel tabiat köşelerinin ilhamını duyamayacığımı biliyorum.
Bolu’da derin bir ilhamı sezerek yaşıyorum. Saatlerce konuşsam, ciltler dolusu kitap yazsam Bolu’ya duyduğum derin sevgiyi izah edemeyeceğimi biliyorum. İzah etmek de gerekmez. Fakat bu derin sevdayı nereden aldım, bunun kaynağı nedir diye düşünmedim değil. En sonunda Bolu’nun güzellikleri gibi bendeki bu sevginin de İlâhî bir lütuf eseri olduğuna inandım. Bunu başka nasıl izah edebilirim, onu da bilmiyorum.
Kısacası Boluyu seviyorum. Onun güzelliklerini yaşarken hem bu sevgiyi hem de Bolu’yu birlikte duyuyorum. Sanki kalbimde mekâna duyulabilecek bir sevgi dış âlemde Bolu şeklinde tezahür etmiş gibi.
Güzel Bolu, bu dünyada severek yaşamanın güzelliklerini tattırıyor bana. O benim için bu dünyadaki cennettir. Güzelliğinin hep böyle kalmasını ve onu derinden duyan sevenlerinin eksik olmamasını dilerim.