Bir şehir daha ‘Çok Şiddetli Kuraklık’ kategorisinde
Mersin’in ‘Çok Şiddetli Kuraklık’ kategorisine geçtiğini belirten Başkan Vahap Seçer, “Her damla su çok kıymetli” dedi.
MERSİN (İGFA) –
Başkan Vahap Seçer, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Mersin’in ‘Çok Şiddetli Kuraklık’ kategorisine geçtiğinden söz ederek, Mersinlileri uyardı. Başkan Seçer’in paylaşımında; “Mersin Çok Şiddetli Kuraklık Kategorisine geçti. Depremle artan, yaz aylarında daha da artacak nüfusumuzu öngörerek çalışmalarımıza hız kazandırdık. DSİ Genel Müdürlüğü, Pamukluk Barajı arıtma-isale hattını geç kalmadan başlatmalıdır. Her damla su çok kıymetli” ifadeleri yer aldı. Mersin Büyükşehir ve MESKİ yetkilileri de özellikle Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından Pamukluk Barajı’nın devreye alınması gerektiğini vurgularken, bireysel olarak alınabilecek konularda da su tasarrufu konusunda vatandaşları dikkatli olmaya davet etti.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, resmi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Mersin’in ‘Çok Şiddetli Kuraklık’ kategorisine geçtiğinden söz ederek, Mersinlileri uyardı. Başkan Vahap Seçer’in paylaşımında; “Mersin Çok Şiddetli Kuraklık Kategorisine geçti. Depremle artan, yaz aylarında daha da artacak nüfusumuzu öngörerek çalışmalarımıza hız kazandırdık. DSİ Genel Müdürlüğü, Pamukluk Barajı arıtma-isale hattını geç kalmadan başlatmalıdır. Her damla su çok kıymetli” ifadeleri yer aldı. Mersin Büyükşehir Belediyesi ve MESKİ yetkilileri de özellikle Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından Pamukluk Barajı’nın devreye alınması gerektiğini vurgularken, bireysel olarak alınabilecek konularda da su tasarrufu konusunda vatandaşları dikkatli olmaya davet etti.
Su tasarrufu yapılmazsa kentte ciddi oranda su sıkıntısı yaşanabilir
MESKİ Genel Müdürlüğü, kış aylarında kullanılan suyun mevsim normallerinin üzerine çıkmasıyla, yakın zamanda su sıkıntısı çekilebileceğine dikkat çekti. Deprem bölgelerinden yoğun göç alan kentlerin başında gelen Mersin’de su kullanımında ciddi artış görüldü. Su tasarrufunun büyük önem taşıdığının altını çizen MESKİ, hem artan nüfus yoğunluğu hem de yaşanan kuraklıkla birlikte kentte ciddi oranda su sıkıntısı çekilebileceğine vurgu yaptı. Mersin’in içmesuyunu korumak için büyük bir özveriyle çalışmalarını sürdüren MESKİ, suyun tasarruflu kullanılmasının gerekliliğini bir kez daha vurguladı.
10 ili etkisi altına alan deprem felaketinden etkilenen şehirlerden birisi de Mersin oldu. Deprem bölgelerinden yoğun göç alan kentlerin başında gelen Mersin’de su kullanımı da kış şartlarına göre artış gösterdi. Bununla birlikte yaşanan kuraklık sebebiyle de önümüzdeki günlerde su sıkıntısı çekilebileceğine dikkat çeken MESKİ, suyun tasarruflu kullanılması gerektiğinin altını çizdi. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in öncülüğünde bir damla suya dahi sahip çıkmak için çalışmalarını aralıksız sürdüren MESKİ, içmesuyunun tasarruflu kullanılmasının büyük önem taşıdığını belirtti. MESKİ Genel Müdürlüğü, Berdan İçmesuyu Arıtma Tesisi’ne kış ayı olmasına rağmen maksimum kapasiteye yakın yaklaşık % 93 ile % 96 oranlarında su çektiklerini açıkladı. Özellikle yaz aylarında su tüketiminin % 50 oranında artacağını öngören MESKİ, yaşanan kuraklıkla da birlikte kentte ciddi oranda su sıkıntısı çekilebileceğine vurgu yaptı.
“İlimiz en son yayınlanan kuraklık haritasında ‘Olağanüstü Kurak İller’ arasında yer almakta”
Mersin Büyükşehir Belediyesi Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü Arıtma Tesisleri Dairesi Başkanı Dr. Emel Deniz Avcı da, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün düzenli aralıklarla vermiş olduğu kuraklık haritalarından söz ederek, “İlimiz en son yayınlanan kuraklık haritasında ‘Olağanüstü Kurak İller’ arasında yer almakta. Bunun hem ne yazık ki şu anda mevcutta olan iklimle alakalı bir sıkıntısı varken, yağışlarla alakalı bir durumu varken bununla birlikte ilimizdeki hızlı nüfus artışı ile birlikte de ciddi problem yaşıyor durumdayız. Özellikle Suriyeli mülteciler ve bununla beraber en son yaşanan deprem felaketi sonunda ilimize yaşanan göçle birlikte su tüketimimiz ciddi oranda arttı. Bu da beraberinde bazı sorunları getiriyor” dedi.
“Nüfusumuz neredeyse 2 milyon 700 bini bulmuş vaziyette”
MESKİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Avcı, “Her ne kadar ilimizin tabela nüfusu 2 milyon olsa da şu anda bir gerçeklik var ki bu 2 milyonun üzerinde yaklaşık 700 bine yakın vatandaşımız şu anda Mersin’de ikamet eder vaziyette. Bunların arasında hem Suriyeli mülteciler hem Rusya savaşından ülkemize gelen misafirlerimiz ve bunun yanında depremden etkilenen vatandaşlarımızla birlikte nüfusumuz neredeyse 2 milyon 700 bini bulmuş vaziyette. Bu da su tüketiminde beraberinde bir artışı getiriyor. Bizim en fazla pik dönem dediğimiz geçen yılki Kurban Bayramı dönemindeki su tüketimi ile kıyasladığımızda ortalama % 15’lik bir artışı şu dönemde görebilir vaziyetteyiz” diye konuştu.
“Devlet Su İşleri’nin ivedilikle Pamukluk Barajı’nı devreye alması gerekmekte”
Mersin’in % 72’sine hitap eden Berdan İçme Suyu Arıtma Tesisi ile Berdan Barajı’nın şu anda aktif olarak ve tam kapasiteyle çalıştığından da söz eden Avcı, “Devlet Su İşleri’nin ivedilikle Pamukluk Barajı’nı, İsale Hattı’nı ve Arıtma Tesislerini de yapılandırıp, devreye alması gerekmekte. Aksi takdirde daha büyük problemlerle karşılaşacağız. Biz MESKİ Genel Müdürlüğü olarak tüm kaynaklarımızı izlediğimiz, tüm içme suyu şebekemizi izlediğimiz, bununla beraber yine atıksu arıtma tesislerimizi ve aboneleri izlediğimiz Merkezi Veri Depolama Sistemi dediğimiz SCADA Sistemimiz aktif olarak devrede. Bu SCADA Sistemi ile online müdahaleleri gerçekleştirip, kaynaktan deşarja kadar suyu her basamakta izleyip, kayıp-kaçak oranlarını azaltıyoruz. Şehri belli basınç bölgelerine böldük, bu basınç bölgeleriyle beraber su tüketimlerinin, arızaların düzenli olarak takibini yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Her damla suyun ne kadar önemli olduğu bilinciyle, arıttığımız atık suları da değerlendiriyoruz”
MESKİ olarak akıllı şehirler kapsamında akıllı sayaç uygulamasına da başladıklarını belirten Avcı, bu sayede kayıp-kaçak oranlarını azaltıp, su tüketimindeki rejimlerin düzenli olarak takibini yaptıklarını kaydetti. Avcı, “Her damla suyun ne kadar önemli olduğu bilinciyle, arıttığımız atık suları da değerlendiriyoruz. Çünkü su tüketiminin oldukça büyük bir kısmı atık suya dönüşüyor. Bizim toplamda 25 tane atıksu arıtma tesisimiz şu anda mevcut ve aktif olarak devrede. Atıksu arıtma tesislerinde arıttığımız suların kalitesi son derece iyi olduğu için Türkiye’nin en büyük geri dönüşüm projelerinden bir tanesi olan Karaduvar Atıksu Arıtma Tesisi’nde deşarj ettiğimiz suyun şu anda Şişecam Soda Sanayi A.Ş. ile yaptığımız protokol çerçevesinde 4 bin metreküp saatlik bir kısmını Şişecam Soda Sanayi A.Ş.’nin değerlendirmesi üzere onlara vereceğiz. Böylelikle onların kullandığı temiz suyu azaltmış olacağız. Bu da su döngüsü ve su sürdürülebilirliği açısından bizim için son derece önemli. Yine diğer tesislerimizde de orta refüj sulamada, benzer şekilde tarımsal sulamada kullanmak için de çalışmalarımız hızla devam ediyor. Kaynaktan deşarja kadar suyun ne kadar önemli olduğunu bilip, gözümüz, kulağımız suda, tüm çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ediyoruz” dedi.
“Gerekli önlemlerin önceden alınması gerekiyor”
Mersin Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Dr. Kemal Zorlu, kentimizin son açıklanan haritaya göre ‘Çok Kurak İller’ arasında değerlendirildiğini hatırlatarak, bunu vatandaşlar olarak bizlerin de hissettiğinden söz etti. Zorlu, “Yağmur ve kar yağışı yok. Yaylalarımıza baktığımızda normalde beyaz olarak görmemiz gereken yerlerin aslında yeşil ya da kahverengi olduğunu görüyoruz. Tabi bu durum şu anda belki çok hissetmesek bile, yazın su açısından ciddi sıkıntılar yaratacak bir durum. Bunun sebebi nedir diye bakacak olursak; global anlamda iklim değişikliklerini tanımlarken aslında biz bunun dramatik olan iklim olayları ile neticelendiğini ifade ediyoruz. Yani normalde olması gereken yağışların olmaması ya da zamanında olmaması, çok kısa zamanlarda çok yoğun miktarda yağışın gerçekleşmesi gibi olaylarla karşımıza çıkıyor. Bunun yanında su kaynaklarımızın dışında, yangın vesaire gibi olaylar da benzer şekilde bu iklim değişikliklerinin sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Bu tür durumları insan hayatına doğrudan etki eden durumlar şeklinde hissediyoruz. Bunun için gerekli önlemlerin önceden alınması gerekiyor” dedi.
“İklim değişikliğinin temel nedenlerinden birisi fosil yakıtların enerji kaynağı olarak kullanılması”
Bireysel olarak alınabilecek önlemler hakkında da konuşan Zorlu, su kullanımında tasarrufa gitmek, dikkatli olmak ve evlerdeki boşa giden suyun heba olmasının önüne geçmek için bazı önlemler alınması gerektiğini ifade etti. Zorlu, “İklim değişiklikleri kuraklığa neden oluyor. İklim değişikliği ile mücadelede biz Mersin’de neler yapıyoruz, dünya genelinde neler yapılıyor ve bireysel olarak neler yapabiliriz diye bakacak olursak; iklim değişikliğinin temel nedenlerinden birisi aslında fosil yakıtların enerji kaynağı olarak kullanılması. Fosil yakıtların enerji kaynağı olarak kullanılmasının önüne geçebilmemiz için bizim gereksiz enerji kullanımını ortadan kaldırmamız ve kullanmış olduğumuz enerjinin kaynağının da temiz enerjiden elde edilmiş olması gerekiyor. Kullanmış olduğumuz enerji fosil yakıtlardan gelirse iklim değişikliğini hızlı bir şekilde tetikliyor. Bireysel olarak iklim değişiklikleri ile mücadele noktasında ve bunun sonuçlarından biri olan kuraklığın da ortadan kalkabilmesi için gereksiz olan tüm tüketimleri bir an önce ortadan kaldırmamız gerekiyor” diye belirtti.
“Pamukluk Barajı’nın bir an önce devreye alınması oldukça önemli”
Mersin’de kent genelinde kullanılan suyun büyük bir oranının Mersin’in en büyük barajı olan Berdan Barajı’ndan sağlandığını aktaran Zorlu, “Berdan Baraj Havzası’nı ve Pamukluk Barajı Havzası’nı 2 tane eş havza olarak ifade edebiliriz, Batı kısımda yer alan Pamukluk Barajı Havzası‘nda bir baraj inşa edildi ve su tutulmaya başlandı. Pamukluk Barajı’nda bir an önce bir içme suyu arıtma tesisinin yapılması ve buradaki isale hatlarının inşa edilmesiyle birlikte biz cazibeli akış ile daha az enerji kullanarak içme suyu verme imkanını sağlayacağız. Çünkü Berdan Barajı’ndan biz kentimizdeki belirli kotlardaki insanların yaşamış olduğu alanlara suyu göndermek için pompalar ve terfi istasyonları kullanıyoruz. Bu kullanmış olduğumuz pompalar ve terfi istasyonlarında da enerji tüketiyoruz. Fakat Pamukluk Barajı’na içme suyu arıtma tesisini yaparsak herhangi bir terfi istasyonu kullanmadan Berdan’dan enerjiyle göndermiş olduğumuz noktalara suyu aslında cazibe ile göndereceğiz. Bu oldukça önemli bir durum. Aynı zamanda kente 2 tane farklı barajdan su ikmali yapmak olası bir sorunda birbirinin yedeği sayılabilecek bu barajlar ile sorunu çözmeye yarayacaktır. Yani birinde herhangi bir sıkıntı yaşadığımızda, diğer barajımız bizim kentte verilecek olan içmesuyu noktasında kurtarıcımız olacaktır. Bu açıdan da Pamukluk Barajı’nın bir an önce içmesuyu arıtma tesisinin yapılması ve devreye alınması oldukça önemli” diye konuştu.
“SECAP’ta iklim değişikliğine uyum noktasında yapacağımız çalışmalarla ilgili bir durum tespiti yapılıyor”
Mersin Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi olarak Mersin’in Sürdürülebilir Enerji İklim Eylem Planı çalışmasını TÜBİTAK ile birlikte yürüttüklerini ve 6 aylık süre içerisinde bunun sonuçlanacağını duyuran Zorlu, “Bu çalışma kapsamında ilimizdeki iklim değişikliği ile mücadele noktasında ya da iklim değişikliğine uyum noktasında yapacağımız çalışmalarla ilgili bir durum tespiti yapılıyor SECAP’ta. Genel olarak binaların durumu, enerji kullanımlarının durumu, sanayi tesislerimizin durumu, yani kentteki enerji tüketimi ile ilgili olan bütün alanlarla ilgili bir durum tespiti gerçekleştirilecek. Bu durum tespitinin sonunda bazı eylemler belirlenecek. Bu eylemler yapıldığı zaman, kentteki enerji tüketimini minimum düzeye indirmek, doğaya salınan karbon emisyonunu minimum düzeye indirmek için bazı eylemleri gerçekleştireceğiz. Böylece de iklim değişikliği ile mücadele için bu çalışmaları gerçekleştirmiş olacağız” ifadelerine yer verdi.
“İklim değişikliğiyle mücadele bireysel olarak yapılacak bir şey değil, global bir şey”
Sürdürebilir Enerji İklim Eylem Planı ile birlikte, proje bittikten sonra bu eylemler belirlendiğinde bunu kentte deklare edeceklerini de kaydeden Zorlu, “Kentteki vatandaşlarımızın da bu noktada yapabilecekleri üzerine düşen faaliyetler nelerse, bunları da onlara bildirmiş olacağız. Vatandaşlarımız da bireysel olarak kendi üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirdiklerinde kamu kurumları; belediyeler, sivil toplum örgütleri ile bir bütün olarak bu işi yapmamız gerekiyor. Çünkü iklim değişikliğiyle mücadele ya da azaltım konusu bireysel olarak ya da bir kent ölçeğinde ya da bir ülke ölçeğinde yapılacak bir şey değil. Bu global bir durum, hep birlikte dünya üzerinde yaşayan bütün insanların, bütün ülkelerin, kentlerin birlikte adım atması ile sonuca ulaşacak bir konu” dedi.
“Mersin’in üzerinde 700 bin ekstra nüfusun oluşturduğu baskı sonucunda su konusunda ciddi sıkıntılar çekeceğimiz aşikar”
Yaklaşık 20 gün önce yaşanan depremin karşımıza çok acı bir tablo çıkarttığını da kaydeden Zorlu, “11 ilin doğrudan etkilendiği, dünyanın en büyük felaketlerinden birisini yaşadık. Tabi bu illerde yaşayan vatandaşlarımızın da oradan çıkma imkanlarını buldukları noktada ilk geldikleri il de Mersin. Biz bu kentte yaşayan insanlar olarak gündelik hayatımızda bunun farkına zaten varıyoruz ama bunu bize gösteren veriler de var. MESKİ Genel Müdürlüğümüzün su kullanım istatistiklerindeki değişimi değerlendirdiğinde yaklaşık olarak % 15 civarında bir artışın olduğunu ifade ettik. Bu da 300-400 bin ekstra nüfus anlamına geliyor. Zaten kentimizde yaklaşık olarak 300-350 bin başka ülkelerden gelen misafirlerimiz var. Bunlarla ve depremden gelen vatandaşlarımızla birlikte aşağı yukarı 700-800 bin civarında fazladan nüfus bu kentte şu anda yaşıyor. Tabi bu kolay bir şey değil. Bu, kentteki altyapı, üstyapı hizmetlerini oldukça ciddi bir baskı altına almış durumda. Kuraklık yaşadığımız şu günlerde Mersin’in üzerinde 700 bin ekstra nüfusun oluşturmuş olduğu baskı sonucunda su konusunda ciddi sıkıntılar çekeceğimiz aşikar. Bu durum, Pamukluk Barajı’nın devreye alınması, su tasarrufu ile ilgili tedbirlerin devreye alınmasının oldukça önemli olduğunu gösteriyor” dedi.
2022 yılında MESKİ su tasarrufu konusunda 40 bin kişiye ulaştı
Mersin’in her köşesinde aralıksız devam eden altyapı çalışmalarının yanı sıra, sosyal etkinliklerle de Mersinlilerin hayatına dokunan MESKİ, bu etkinliklerle 2022 yılında yaklaşık 40 bin kişiye ulaştı. Tüm dünyada küresel ısınma ve kuraklık tehdidinin artmasıyla birlikte, suyu korumanın ve gelecek nesillere yeterli su bırakmanın öneminin bilinciyle hareket eden MESKİ Genel Müdürlüğü tarafından 2022 yılındaki su tasarrufu eğitimleriyle yaklaşık 7 bin 800 ilk ve ortaokul öğrencisi; suyun önemi, su tasarrufu ve çevre bilinci konusunda bilgilendirildi. MESKİ’nin yıl boyu devam eden Filtre Su Müzesi ziyaretlerinde ise toplam 2 bin 204 öğrenciye tesisin tarihi, kaynaktan bardağa suyun öyküsü ve su tasarrufunun önemi anlatıldı.
SCADA hakkında bilgi
SCADA Merkezi ile Mersin şehir merkezi, ilçeleri, köy ve mahallelerinde bulunan tüm içme suyu şebekesine bağlı, depolar, terfi istasyonları, kontrol noktaları, vana ve basınç odaları dahil olmak üzere tüm noktalarda anlık veri takibi yapılabilmekte. SCADA Merkezi ile olası kaçak ve kayıpların azaltılması ve sistemin hızlı tepki vermesi ile fiziki ve ekonomik kaybın en aza indirilmesi sağlanmıştır. Yapılan DMA’ların kapsadığı 22 mahallede, 2021 yılının ilk 6 ayında toplam 1819 içme suyu arızası onarımı yapılmışken, DMA yapımından sonra içme suyu arızalarında % 46,7’lik bir düşüş görülmüş ve 2022’nin ilk 6 ayında toplam 866 içme suyu arızası onarımı yapılmıştır. Yapılan DMA’lar ve akustik dinleme işlemleri ile birlikte 2022 yılının ilk 6 ayında toplam 2,232,055 m³ içme suyu tasarrufu sağlanmıştır.