Blues hikayeleri müzikseverleri Radyo A başına topluyor
SUHA AKKAŞ
Blues severler tarafından ilgiyle dinlenen Radyo A sunucusu Suha Akkaş, Jazz ve Blues severlerin Türkiye’de her zaman bir kemik kadro oluşturduğunu ifade ederek, radyoculuğun giderek dijital aleme uyum sağladığını söyledi.
Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi öğrencilerinden Suha Akkaş, 101.7 Radyo A’da düzenlediği “60 Dakika Blues” adlı programla Eskişehirli müzikseverlerin dikkatini çekiyor. Müzik yapımı ve prodüksiyon konusunda yaptığı çalışmalarla çevresindekilere müzik ziyafeti veren radyo sunucusu Akkaş, Türkiye’deki Blues müzik kültürü hakkında konuştu. Farklı enstrümanlarla üretilen ses ve tınılar sayesinde sanatçıların kendisini ifade edebildiğini dile getiren müzisyen ve sunucu Akkaş, son dönemlerde Rap müzik kültürünün yaygınlaştığını, müzikte elektronik yapay ritimlerin ağırlıklı kullanıldığını belirtti.
“Biz bu tarzı, İngilizce olarak dinlemeye alışmışız”
Türkiye’deki Blues dinleyicilerinin son 40 yıl içerisinde bir artış gösterdiğine dikkat çeken Suha Akkaş, Avrupa ve Amerika’ daki müzikseverlere nazaran ilginin biraz aşağıda kaldığını da belirtti. Blues ve Jazz’ın niş kitleye sahip olmasına rağmen kendisini her dönemde ön plana çıkarttığını anlatan Akkaş, “Blues şarkılar Türkçe seslendirildiğinde benim kanımca insanlarımıza pek hitap edemiyor. Biz bu tarzı İngilizce olarak dinlemeye alışmışız” dedi.
“Jazz ve Blues’in ayrımı, kullanılan enstrümandan kaynaklıdır”
“Jazz ve Blues birbirlerinden ne kadar ayrılsalar da çıkış noktaları aynıdır ve bu kültür, bir başkaldırı çerçevesinde ortaya çıkmıştır” diyen radyocu Suha Akkaş, “Kısacası Jazz ve Blues ayrımı, kullanılan enstrümandan kaynaklıdır. Jazz’da genellikle notasız ve doğaçlama ön plandayken netice itibarıyla piyano ve saksafon çalınmaktadır. Blues’da ise gitara ağırlık verilir ve biraz daha dinamiklikten uzak bir tutum çerçevesinde duygusallık hakimdir” şeklinde belirtti.
“Rap müzik sözleri ve tınıları bilhassa gençler tarafından gündemi epey tutmuş vaziyette”
Ana akımdan müzik türlerinde genellikle akustik seslerden uzak elektronik yapay ritimlerin daha çok tercih edildiği bir döneme tanık olduklarını söyleyen Akkaş, radyoculuktan edindiği tecrübelere dayanarak son dönemde gençlerin dinlediği müzik popülasyonunu şöyle değerlendirdi:
“Rap müzik sözleri ve tınıları bilhassa gençler tarafından gündemi epey tutmuş vaziyette. Fakat Blues kültürünün ülkemizdeki kemik kadrosu her zaman olduğu gibi yerini koruyor. Fakat ben bir Blues sever ve bu kültürü yaymaya çalışan bir radyocu olduğumdan dolayı tabi ki Blues’un daha çok dinlenmesini isterim.”
“Eğer radyoculuk bitseydi bizler mikrofon başında yerimizi alamazdık”
60 Dakika Blues adlı programda bir saat boyunca Blues çaldığını ve insanlara bu kültür hakkındaki düşüncelerini, hit parçaları ve sanatçıların hikayelerini paylaştığından bahseden Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü öğrencisi Suha Akkaş, “Sanat denilen şeyin arkasında bir hikâye olduğunu ve sanatçılarında, bu hikayeleri kariyerlerine yansıttığına değiniyorum. Blues’un farkını ve orijinalliğini benimseyip bu kültürü tanıtma uğraşıyorum. İşin radyoculuk kısmına gelince de radyo dinleyicilerinin özellikle son yıllarda düşüşte olduğunu herkes biliyor ve bitti gözü ile bakılıyor. Şayet eğer bu sektör bitseydi, bizler halen daha mikrofon başında yerimizi alamazdık. Sadece dijitalleşen dünyada her şey gibi radyoculuk da evrimleşerek dönüşüyor” dedi.