Dolar 34,3418
Euro 37,0248
Altın 2.981,12
BİST 8.946,13
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon 13°C
Açık
Afyon
13°C
Açık
Cts 14°C
Paz 15°C
Pts 16°C
Sal 14°C

Boğaziçili depremcilerin çalışmaları geleceğe ışık tutuyor

Boğaziçili depremcilerin çalışmaları geleceğe ışık tutuyor
2

[ad_1]

Kurumsal Web Tasarım

İSTANBUL (İGFA) – Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Anabilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Aslı Garagon ile Doç. Dr. Fatih Bulut’un 6 Şubat’ta Kahramanmaraş depremlerine yönelik uluslararası iş birliğiyle yaptığı araştırma dünyanın en saygın bilim dergisi Science’ta yer aldı. Depremlerin hemen ardından uydu ve yer istasyonlarından gelen verileri vakit kaybetmeden incelemeye başlayan ekibin çalışması son yıllarda alanında en etkili araştırmalardan biri olarak görülüyor.

“YERYÜZÜNDEKİ TÜM VERİLERİ DEĞERLENDİRDİK”

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aslı Garagon, depremlerin hemen ardından ABD ve Almanya’dan bilim insanlarıyla bir araya gelerek mevcut tüm verileri titizlikle incelediklerini şu sözlerle belirtti: “6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta yaşanan iki büyük depremin hemen ardından başta Türkiye ve dünyada toplanan tüm verileri bir araya getirmeye başladık. Bu depremlerin, deprem fiziğini anlama açısından çığır açıcı etkisinin farkındalığıyla ABD’den San Diego ile Almanya’dan Ludwig Maximilians üniversitelerinden uzmanların iş birliğiyle yaklaşık üç ay kadar bu depremlerin meydana geliş ve etkileşim süreçlerini en ince ayrıntısına kadar anlamaya çalıştık.”

“BULGULAR BİLDİKLERİMİZİ BİR ADIM İLERİ TAŞIDI”

Bu bulguların deprem oluşum süreçlerini daha iyi anlamamıza ışık tutacağını da söyleyen Prof. Dr. Garagon öne çıkan bulguları şöyle özetledi: “Hareketlenme Ölüdeniz ve Doğu Anadolu faylarının kesiştiği bölgede başladı. Narlı Fayı olarak bilinen, Ölü Deniz Fayı’nın en kuzeyi, 19 saniye içinde 40 kilometre kadar kuzeye doğru yırtıldı. Bu ilk yırtılma aslında 6.8 büyüklüğünde bir depreme tekabül ediyor. Daha sonra kuzeye sıçrayan bu hareket Doğu Anadolu Fayı’nı hem kuzey-doğuya, hem de güney-batıya doğru yırtmaya başladı. Yaklaşık 350 kilometrelik mesafe 90 saniye içerinde yırtılarak 10 metreye varan ötelenmeler oluşturdu. Yırtılma kuzey-doğuya doğru güney batıya nazaran daha hızlı gerçekleşti. Yırtılma devam ettikçe faya dik olan stres düşerek, komşu fay parçalarını da tetikleyerek harekete geçirdi. Bu süreç 7.8 büyüklüğünde bir depremle sonuçlandı. Yaklaşık 9 saat sonraki ikinci deprem de bu ilk depremin kabukta yarattığı değişimlerle tetiklendi. Doğu Anadolu Fayı’na komşu 150 kilometrelik bir fayı harekete geçiren 7.7 büyüklüğündeki bu ikinci deprem ’supershear’ dediğimiz hızlarda yırtılsa da ilginç bir şekilde Doğu Anadolu Fayı’nı teğet geçti.”

[ad_2]