Bursa Ukraynalılar Derneği’nin savaş isyanı

Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaş 12. gününde. Sivillerin hayatı da tehlikeye girerken Bursa Ukraynalılar Derneği Başkanı Viktoriia Afşar ve ailesi savaşın ortasında kalan Helena Ulukardeşler Bursada Bugün’e özel açıklamalarda bulundu.

RAMAZAN ACAR-ERCAN ÇALIŞIR/ BURSADA BUGÜN/BURSA İGFA- Ukrayna’daki savaştan en çok siviller etkileniyor. Hal böyleyken ülkesine temel ihtiyaç malzemeleri göndermek üzere hazırlık yapan Bursa Ukraynalılar Derneği Başkanı Viktoriia Afşar, “Bazı Ukraynalılar ailesiyle iletişime geçemiyor” diye belirtti.

Ukrayna Ankara Büyükelçiliğinin başlattığı yardıma destek olan Bursa Ukraynalılar Derneği adına konuşan Başkan Viktoriia Afşar, “Ankara Büyükelçiliğimizin başlattığı yardım kampanyası çerçevesinde biz de Bursa Ukraynalılar Derneği olarak insani yardım topluyoruz. Battaniye, hijyen malzemeleri, bebek bezleri, bebek mamaları, kıyafetler ve gıda olarak birçok ürünü burada toplayarak Ukrayna’ya göndereceğiz” dedi.

11 gündür savaş devam ettiğini hatırlatan Afşar, “Rusya haksız yere Ukrayna’ya saldırdı. Kimse bunu beklemiyordu, bu çok acı bir durum. İnsanlarımız orduyla birlikte savaşıyor. Ukrayna’da her şehirde bölge savunma birlikleri oluşturuldu. Şu an için Kiev, Mariupol, Harkov ve Kiev’in yakınındaki birçok kasaba zarar gördü. Maalesef birçok insan o bölgeleri, hatta Ukrayna’yı terk etmek zorunda kaldı. Ailemizle sürekli iletişim kurmaya çalışıyoruz, onların ne durumda olduğunu merak ediyoruz. Bazı Ukraynalılar aileleriyle iletişime geçemiyorlar. Çünkü orada altyapı yok olmuş, internet yok. İnsanlar günlerdir sığınaklarda ya da bodrumlarda kalmak zorundalar. Dolayısıyla çok endişeliyiz ve bir an önce savaşın bitmesini istiyoruz” diye konuştu.

Ukrayna’da birçok insanın ülkeden ayrılmak zorunda kaldığını söyleyen Başkan Afşar, “Ukrayna haberlerinde sürekli görüyoruz. Kiev’de bir doğum evine bomba isabet etmiş ve oradaki insanlar ölmüş. Bunun dışında bir çocuk onkoloji hastanesine çocuklar ölmüş. Dün Jitomir şehrinde bir okula bomba düşmüş. Yani sürekli sivillere zarar vermeyeceğiz, saldırmayacağız diyorlar ama böyle bir gerçek yok. Bu propagandanın bir parçası. Ukrayna’dan çıkmaya çalışanlar genelde sınır ülkelerine göç ediyorlar. Mesela Polonya, Moldova, Romanya gibi ülkelere ve Avrupa’ya gidiyorlar. Türkiye’ye gelmek isteyenler de var. Bunlardan bazıları, dernek başkanı olarak bana ulaştı ama bildiğim kadarıyla şu anda Türkiye’ye gelmek için basit bir prosedür yok. Örneğin diğer ülkelere pasaportsuz girilebiliyor ama Türkiye’ye girmek için pasaport gerekiyor” dedi.

Ailesi Ukrayna’da savaşın içerisinde kalan Helena Ulukardeşler, “Bizim neslimiz savaş nesli değil” derken, yaşananların çok korkunç olduğunu ve inanamadıklarını söyledi ve sözlerine şöyle başladı;
“Sanki kâbusta yaşıyoruz. Ailemizden bir saat haber alamayınca kalbimiz duruyor. Belki saçlarım bile beyazladı. Benim Rus arkadaşlarım da var ve onlarda bize karşı bir nefret yok. Burada onların suçu yok, bir insanın bir rejimin suçu var ve Rusyalılar da çok zarar görecek. Savaşta onların çocukları savaşıyor ve hayatını kaybediyor. Rica ediyorum susmayın. Bunun bitmesinin başka bir yolu yok. Tek yolu Rusların susmaması. Benim yaşadığım kasabada şu an çok kötü durumda. Orası belki de yok olmuş durumda. Ailem savaşın ortasında hiçbiri gelmek istemiyor. Çünkü orası bizim ülkemiz, topraklarımız.”  

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması sonrası Türkiye’deki vatandaşların yanlarında olduğunu belirten Helena Ulukardeşler sözlerine şöyle son verdi; “Türkiye’de etrafımdaki kişilere çok minnettarım, çok fazla yardım ediyorlar destek oluyorlar. Bilmeyen anlamayanlar da var. Gördüğüm bazı yorumlardan da çok rahatsız oldum. Diyorlar ki; bakın Müslümanlara yardım etmiyorlar, Hristiyanlara yardım ediyorlar. Ukrayna’da kesinlikle bir din ayrımı yok. Her dinden insanlar orada yaşıyor. Biz istiyoruz ki din, dil, ırk ayrımı yapılmasın. Hepimiz kardeşiz, bu olaya böyle yaklaşmalıyız. İnternette çıkan bir videoda var. Bu videoda bizi ırkçı olarak göstermeye çalıştılar ama biz ırkçı değiliz orada sadece kadın ve çocuklara öncelik verildiği için böyle bir durum oldu.”