Bursa’da su konuşuldu: 98 günlük suyumuz var
Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Gıda ve Tarım Uzmanlık Grubu tarafından organize edilen, “Bursa’da Suyu Konuşuyoruz: Su Varsa Hayat Var”’ paneli dün BUSİAD Evi’nde gerçekleştirildi.
BURSA (İGFA) – Bursa Uludağ Üniversitesi Doç Dr. Efsun Dindar yönetiminde gerçekleştirilen panelde konuşan BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Devrim İzgi, Türkiye’nin su stresi çeken bir ülke konumunda olduğunu söyledi. İzgi, Bursa’nın günlük su tüketiminin 425 bin metreküp olduğunu 2050 yılında bu rakamın 600 bin metreküp olmasının beklendiğini ifade ederek, Çınarcık Barajı’nın 2025’te şebekeye su vermesiyle birlikte Bursa’nın içme suyu konusunda ciddi bir rahatlama yaşayacağını da öne sürdü.
Bursa’nın 98 günlük suyu olduğunu da iddia eden İzgi, baraj suyunun bitmesi halinde kentin su ihtiyacının ancak yarısının pınar ve yeraltı sularından karşılanabileceğini de kaydetti.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı, Dr. Fevzi Çakmak ise, dünyanın yüzde 97’sinin su olmasına rağmen içilebilir suyun sadece yüzde 0.3 olduğunu bu nedenle su sıkıntısı yaşandığını kaydetti.
Türkiye’nin su stresi çeken değil su fakiri olduğunu da kaydeden Çakmak, “85 milyon nüfusa göre su stresi çeken ülkeyiz deniliyor ama turistler ve mülteciler de hesaba katılınca aslında su kıtlığı çeken ülkelerden olduğumuz ortada” dedi. Suyun yüzde 77’sinin tarımsal sulamada kullanıldığını kaydeden Çakmak, asıl tasarrufun burada yapılabileceğini kaydetti.
Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Senih Yazgan da, Türkiye’nin plansız bir yapısının olduğunu ifade ederek, “Sürekliliği olmayan bir yerde kayıplar yaşanınca çözüm aranır” diye konuştu. “Üreticinin beyni gözündedir. Görmeden inanmaz” diyen Prof. Dr. Yazgan, “İlkokuldan itibaren sadece su değil, tüm kaynakların kullanımı konusunda eğitilmesi gerekir” ifadesini kullandı. Yazgan, çözümün; eğitim, liyakat, doğru yönetim ve planlamada yattığını da kaydetti.
Katılımcıların sorularını da yanıtlayan konuşmacılara daha sonra ÇEK Kır Çiçekleri Okusun Diye kampanyasına adlarına yapılan bağışın sertifikası verildi.