Bursa’da ‘tarih ve şehir’ dile geldi
Bursa’nın 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilmesi nedeniyle yapılacak etkinlikler kapsamında ‘Tarih ve şehir Sempozyumu’ düzenlendi.
BURSA (İGFA) – Bursa’da resmi olarak Nevruz Bayramı kutlamalarıyla başlayan 2022 Türk Dünyası Başkenti etkinlikleri, hız kesmeden devam ediyor.
Etkinlikler kapsamında Büyükşehir Belediyesi ve Kültür Konseyi işbirliğinde Tarih ve Şehir Sempozyumu düzenlendi. Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki sempozyumun açılış törenine Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yanı sıra Bursa Valisi Yakup Canbolat, TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov ve akademisyenler katıldı.
Sempozyumun açılış töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Türk Dünyası Kültür Başkenti olmanın heyecanını yaşadıklarını, aldıkları bu emaneti en iyi şekilde temsil etmenin derdi ve heyecanı içerisinde olduklarını söyledi.
Tarihi mirası yoğun şehirlerin hikâyelerinin yüzlerce hatta binlerce yıl öncesine uzandığını dile getiren Başkan Aktaş, sempozyumla amaçlarının Türk dünyası çerçevesinde Bursa’nın kültürel ve fiziksel tarihini, fetih öncesinden sosyo kültürel kimliğine varıncaya kadar çeşitli perspektiflerle incelemek ve tanıtmak olduğunu kaydetti.
Bursa Valisi Yakup Canbolat ise, ipeğin ve zanaatın ilk merkezlerinden biri olan Bursa’nın, aslında yüzyıllarca Roma’nın görkemli hikayesinin düğüm noktasını oluşturduğunu bu nedenle adını Bitinya Kralı Prusias’tan ama ana karakteristik özelliğini Osmanlı İmparatorluğu’ndan aldığını hatırlattı. Vali Canbolat, Bursa’nın 2020 Yılı Kültür Başkenti Özbekistan’ın Hiva şehrinde düzenlenen Türksoy Kültür Bakanlığı Daimi konsey 38. dönem toplantısında, 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edildiğini belirterek, bu payenin Bursa’ya oldukça yakıştığını söyledi.
Kültür Konseyi Başkanı Dr. Metin Eriş, medeni unsurların kuşaktan kuşağa aktarılmasının önemine vurgu yaptı. Eriş, “Eğer siz bulunduğunuz medeni unsurları, gençlerinize devredemezseniz, gençleriniz bunu geleceğe ışık tutacak hale getirmezlerse çok acı bir şekilde başka ülkelerin tebaası olurlar. Ama Türk topluluklarına bakıldığında Orta Asya’dan itibaren her biri bir meşale olan büyüklerimiz, atalarımızla bugüne kadar gelmiş bulunmaktayız. Türk toplulukları, medeniyetlerin ışıldadığı topluluklardır. Ve el vermişlerdir. Onun ışıklarından istifade edilebilir. Geleceğe de ışık tutulabilir” diye konuştu.