Dolar 34,2409
Euro 37,0863
Altın 2.959,05
BİST 8.864,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon 14°C
Açık
Afyon
14°C
Açık
Cum 13°C
Cts 12°C
Paz 14°C
Pts 11°C

Deprem bölgesinde salgın riski

Deprem bölgesinde salgın riski
2

Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ilde büyük yıkımlara yol açan depremde 19 binin üzerinde can kaybı meydana gelirken; arama kurtarma çalışmaları ve depremzedelerin ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik çalışmalar devam ediyor.

Kurumsal Web Tasarım

İSTANBUL (İGFA) – Deprem bölgesinde halk sağlığına yönelik yapılacak her türlü çalışmanın büyük bir planlama dahilinde gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Haydar Sur, tüm çalışmaların belli bir plan çerçevesinde tüm birimlerin koordinesinde gerçekleşmesi gerektiğini söyledi.

Sur, hijyen ihtiyaçlarının karşılanması başta olmak üzere çöplerin toplanması, tuvalet kabinlerinin boşaltılması, sağlıklı kullanma ve içme suyunun ve yeterli ve dengeli beslenme için gıda sağlanması gibi hayati konularda oluşacak aksaklıklar sonucu salgın hastalıkların baş göstereceği uyarısında bulundu.

Depremden yara almadan kurtulan kişilere yönelik yapılacak işlerin de ayrı bir işlev oluşturduğunu ifade eden Prof. Dr. Haydar Sur, “Deprem sonrasında toplum nüfusunun çoğunluğu bu durumda olacaktır. Barınma, su ve gıda, tuvalet, ısınma, güvenlik gibi temel ihtiyaçlardan hemen sonra bu kişilerin bilgi edinme yani kendileri, yakınları ve yöneticilerin aldığı kararlar ve gelişmelerle ilgili olarak derdini anlatma, bu haldeyken bile başkalarına yardım etme ya da bir işe yarama gibi ihtiyaçları olmaktadır.” diye konuştu.

Bu süreçlerin ardından hemen sonra normale dönüşün yavaş yavaş gerçekleşeceğini kaydeden Prof. Dr. Haydar Sur, “Bu süreç içinde sağlık hizmeti adına sadece klinik hizmetler değil, bir yandan da halk sağlığı hizmetleri yürütülmelidir. Halk sağlığı hizmetleri verilmediği takdirde kısa sürede çöplerin toplanması, tuvalet kabinlerinin boşaltılması veya sahra helalarının yeni çukurlar açılarak her zaman kullanılır halde tutulması, sağlıklı kullanma ve içme suyunun ve yeterli ve dengeli beslenme için gıda sağlanması gibi hayati konularda hemen aksaklık oluşacak ve en korkulan şeylerden birisi olarak salgın hastalıklar baş gösterecektir.” uyarısında bulundu. 

Temel halk sağlığı uygulamaları arasında aşılama faaliyetlerine ve sağlık eğitimi faaliyetlerine de ayrı bir önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Haydar Sur, “Hijyen koşullarının tam olarak sağlanması durumunda sağ kalanların normal gündelik hayatına dönüşü daha hızlı olmaktadır. Hijyen çalışmalarının en önemli iki maddesi tabii ki su ve sabundur. Bu konuyla ilgili özellikle, tifo, paratifo, kolera, amipli veya basilli dizanteri yanında çocuklarda kızamık başta olmak üzere birçok solunum yolu enfeksiyon hastalıkları ve ishalli hastalıklar dikkatle takip edilmelidir. Ayrıca bitlenme ve uyuz salgınlarına dikkat edilmelidir.” diye konuştu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.