Dertli Kalem
Kalem, kendini arar. Kalem bir yolcudur. Dağlar aşar, yollar yürür. Sivri ucu törpülenir. Açıldıkça kısalır varlığı
Kalem bir yolcudur. Yüksek yerlerden, bellerden, uçurumlardan geçer. Yarlardan geçer yâre varmak için. Dışta yürür, içte yürür kalem. Bir mânâyı dile getirmek için… Bazen içi bir hoş olur. Ne yazacağını bilemez ama yazması gerektiğini bilir. Gönül dolup taşmaktadır çünkü. Sayfalara dokunmak, bu deryaya dalmak gerektiğini hisseder kalem. Çünkü o dertlidir. Yazdıkça ömrü kısalır, gün gördükçe susan ve bir kenara çekilen ihtiyarlar gibi… Kalem yazıda fena bulur.
Kalem dert demektir. Derdi olmayan kişi yazamaz. Kalem ona râm olmaz. Derdi olanlar da her zaman yazmaz ya… Fakat illa ki, yazmaya sebep gönülden gelen bir arayıştır, cevabını bulmak isteyen sorular ve itminan arayan tereddütlerdir. İçimizdekilerin yazının aynasında kendini izlemek isteyişidir.
Kalem olmasaydı geriye geçmişe dâir söylenebilecek pek bir şey kalmazdı. Bu sebepten kalem dertlidir. Yaşanmış onca zamanın ve insan dediğimiz derin meçhulün tecrübelerini, yükünü ileriye taşımak gibi bir vazifesi vardır kalemin. Üstelik, yazsan bir türlü yazmasan bir türlü, dediğimiz anlar da var. Burada kalemin coşkun coşkun kendini aradığını söylemek gerekir yeniden.
İnsanın içinde bir ifadeye oturmamış derin duygular kaleme aksedince görünür olmaktalar. İnsanda, çoğu zaman ondan habersiz gelip geçen düşünceler ve duygular bu sayede kendini belli etmekteler. En acemice şeylerden en usta ürünlere kadar kalemle zuhur eden yazı, insanın önce şahsi sonra evrensel hikâyesidir. İnsana ait bir güzellik insanlığa mâl edilmek üzere zuhur eder kalemdem. Hiçbir heykeltıraş eserini yanında götürmedi. Onlar, bugün taşın ve mermerin hangi zarafet zirvelerine erişebildiğini göstermek üzere müzelerde sergileniyor. Bir şair veya yazar şiiriyle, eseriyle beraber alıp başını gitmedi bu hayattan. Onca eser bugün kütüphaneleri dolduruyor. İçinde büyüyen sorulara cevap arayanlara bir teselli vermeye devam ediyorlar.
Kalemin bir derdi varsa bu, derdi olanlar içindir. Onlara bir şifa sunabilmek, gönüllere dermân bulabilmektir kalemin meselesi. Bir de kendini ifade edebilmek…
Öyleyse kalem dertli. Derdi, insanlığın müşterek hikâyesini yazmak üzere çıktığı bu yolculuktur. Zamansız, mekânsız bir seyir bu. Çatışmalarla huzurun, savaşla barışın, iyilikle kötülüğün, güzellikle çirkinliğin tam orta yerindedir onun seyri. Bitmek bilmeyen bir maceradır kalemin kendini araması… Sesin sessizliği araması, dervişin mürşidini istemesi ve özlemesi gibi… O bizim müştereğimiz. Ortak yönümüz. Kalem insanlık demek. Hangi lisanla ortaya çıkarsa çıksın yazılan her şey bu hikâyede bizim bir yönümüzdür.