DİTAB Başkanı Karataş’tan savaş değerlendirmesi
Aydın Didim’de faaliyet gösteren Didim Alt Yapı Hizmet Birliğ (DİTAB) i Başkanı Sevinç Karataş, Rusya-Ukrayna savaşından Türkiye’nin de en fazla etkilenebilecek ülkelerin başında geldiğine dikkati çekerek, etkilerinin Didim yereline de yansıyabileceğini öne sürdü.
Kemal ETLEÇ / Didim Postası (İGFA) – Kısa adı DİTAB olan Didim Alt Yapı Hizmet Birliği Başkanı Sevinç Karataş, Rusya – Ukrayna savaşının geldiği bu günkü noktada Türk turizmine etkilerini değerlendirdi.
Karataş yaptığı yazılı açıklamada savaş ve olası sonuçlarının yanı sıra uygulanacak ambargoların, ekonomi piyasasında Rusya’ya karşı alınacak yaptırımların tüm dünya ekonomilerini etkileyeceğini belirterek, Türkiye ekonomisinde de enerjiden turizme, gıdadan inşaata her sektöre engel olacağını öne sürdü.
Bu yıl turizm sektöründen 45 milyon turist ve 35 milyar dolarlık gelir beklendiğini ifade eden Karataş, “2021 yılında Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turistlerin yüzde 19’u Rusya, yüzde 8’i Ukrayna’dan geliyor. İkisinin toplamı ülkemize gelen turist sayısının dörtte biri demek. Ülkemize 2021 yılında en çok ziyaretçi gönderen ülke Rusya, üçüncü ülke ise Ukrayna olmuştu. O zaman Rusya ve Ukrayna ‘nın Türkiye Turizmi için çok önemli iki kaynak Pazar olduğunu söyleyebilir ve savaşın yaratacağı olumsuz etkinin de büyüklüğünü bu rakamlarla görebiliriz” dedi.
Didim yerelinde Rusya ve Ukrayna iki kaynak pazar olmayabilir ancak Türkiye’nin bu krizden en fazla etkilenebilecek ülkelerin başında geldiğinde kendilerine de etkisinin büyük olacağını belirten Sevinç Karataş, “Henüz değerlendirme yapmanın erken olduğunu ancak yaşanan durumun daha ileri gitmesinin de ülkemiz için büyük risk taşıdığını düşünüyorum. Savaş ortamı diğer ülkelerden gelen vatandaşların da tatil taleplerini ve morallerini de etkileyeceğinden bizim bu durumdan az zararla kurtulacağız gibi bir yanılsamaya düşmememiz gerekiyor. Ayrıca savaş ortamı gerek tarım, gerek enerji gerek turizm gibi ülke ekonomisinin ana sektörlerinin bir iki ülkeye bağlı olmasının ne kadar sakıncalı olduğunu da bize gösteriyor. Asıl yapılması gereken günlük ve sektörel çözümler değil, bu sorunların anlık olarak ortaya çıkmasını engelleyecek ileriye dönük kalıcı çözümler ve yatırımlardır. Tüm bu sorunların çözümünde temel unsur savaş değil barıştır” diye konuştu.