Dolar 34,4751
Euro 36,2672
Altın 2.955,33
BİST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon 17°C
Parçalı Bulutlu
Afyon
17°C
Parçalı Bulutlu
Cum 16°C
Cts -1°C
Paz 0°C
Pts 1°C

DPÜ’de “Her Yönüyle Bağımlılık” konulu konferans

DPÜ’DE “HER YÖNÜYLE BAĞIMLILIK” İSİMLİ KONFERANS

DPÜ’de “Her Yönüyle Bağımlılık” konulu konferans
2

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, DPÜSEM’in düzenlediği Psikologlar Sena Gündüz ve Betül İrk, Op. Dr. İbrahim Girgin ve Eğitimci Yazar İsmail Başbunar’ın konuşmacı olarak katıldığı “Her “Yönüyle Bağımlılık” konulu konferansa ev sahipliği yaptı.

Kurumsal Web Tasarım

Sürekli Eğitim Merkezi (DPÜSEM) tarafından İİBF Amfi-2’de düzenlenen konferansa, Rektör Prof. Dr. Kazım Uysal ve konuşmacılar Psikologlar Betül İrk ve Sena Gündüz, Op. Dr. İbrahim Girgin ve Eğitimci Yazar İsmail Başbunar’ın yanı sıra İİBF Dekanı Prof. Dr. Cengiz Duran, Dekan yardımcısı Doç. Dr. Eray Acar, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

“Bağımlılık konusu çeşitlilik arz ediyor”

Etkinliğin açılışında konuşan Rektör Kazım Uysal, “Biliyorsunuz bağımlılık konusu çeşitlilik arz ediyor. Yani sadece bir hususta insan bağımlı olmuyor. Günümüzde dijital bağımlılığa kadar uzanan çok değişik bağımlılıklar var. Bana göre çeşidi ne olursa olsun tüm bağımlılıklar insan özgürlüğünü kısıtlayan temel bir faktördür. Hani biz özgürlüğümüzü çok önemli görürüz ya! Özgür olmak, hür olmak, bağımsız olmak. Bağımlı bir insan özgürlüğü alınmış insandır. Bazen bir sigaranın, bazen bir telefonun, bazen de bir uyuşturucu maddenin esiri ve bağımlısı olabiliyoruz. Çok örnek verebilirim. Mesela sigara içmek için 10-15 katlı bir binadan aşağıya inmek sigara içip tekrar yukarıya çıkmak ve bu meşakkate katlanmak zorunda kalan insanları biliyorum. Akciğer kanseri olduğu halde sigarayı bırakamayan insanları biliyorum Bu nasıl bir özgürlük kısıtlayıcıdır ve nasıl bir esir almadır! Sokaklarda perişan olan insanları görüyorsunuz. Normalde topla, tüfekle yaptıramazsınız. Fakat bir maddenin bağımlısı oluyor, insana yakışmayan davranışlar gösterebiliyor” dedi.

“Vücudumuz bize bir emanet”

“Vücudumuz bize bir emanet” diyen Rektör Uysal, “Özgür olmak, iradeli bir insan olmak istiyorsanız, bunu kısıtlayan, bağımlılık yapan her şeyden uzak duracaksınız. Sevgili gençler, bu vücudu, bu hayatı yolda bulmadık. Satın almadık, verildi, emanet. Tüm canlılar böyle. Bundan dolayı emaneti verenin rızası dairesinde kullanmak zorundayız. Dinimizde bir insanı katletmek en büyük günahtır. Yani cana kıymak büyük günahtır. Başkasının canına olduğu gibi kendi canınıza da kıyamazsınız. O da büyük günahtır. Çünkü mülk sizin değildir. Sizin olmayan bir şeyde mülk sahibinin rızasına uygun olmayan bir tasarruf yapamazsınız. Bütün dinlerde kendine ve başkasına zarar vermek yasaktır. Canlıya veya canlı vücuduna zarar verirseniz kuralı çiğnemiş olursunuz. Bu dünyada da öbür dünyada da mesuliyeti vardır” ifadelerine yere verdi.

“Bir kereden bir şey olmaz denmemeli”

Uysal, “ Bağımlı olmuş hiçbir kimse görmedim ki, yaptığı işten memnun olsun. Sigara içenleri gördük diyorlar ki, “Hocam lanet olsun, bir kere alıştık şimdi de bırakamıyoruz” Yani içine düşmüş çıkamıyor. O zaman temel kurallardan birisi de şudur; içine düşmeyeceğiz, yakınına yaklaşmayacağız. Bir kereden bir şey olmaz deniyor. Öyle değil işte.. Bu, bir girdap gibidir. Yanına yaklaştıkça yavaş yavaş çeker. Fakat merkeze yaklaştıkça yani zaman geçtikçe ve müptela oldukça sizi içine doğru çeker. Artık çıkmak mümkün olmaz ve bunun sonu boğulmaktır. Uyuşturucu ve diğer bağımlılık yapan her şey böyledir. Siz gençler, bunlara yaklaşmayacaksınız. Çünkü içine düşüp pişman olmuş, çıkamayan binler, milyonlarla karşılaşıyoruz” diye konuştu.

“Bağımlılık konusunda hislerle değil akılla hareket edilmeli”

Bağımlılık konusunda hislerle değil akılla hareket edilmesi gerektiğine dikkat çeken Rektör Uysal,” Biz hislerimize göre değil aklımıza ve vicdanımıza göre hareket edeceğiz. Bağımlılık getiren her şeyden uzak duracağız. Bu, bize özgürlüğü, sağlığı, yaşama sevincini ve dünyada mutluluğu getirecek. Öbür türlü bunların hepsini elimizden alacak. Siz bakmayın o anlık zevke. Kısa süreli zevkten sonra uzun süren bir ıstırap başlıyor. Sigarayı içerken kısa süreli bir efkar dağıtıyor, biter bitmez sıkıntı başlıyor. Sıkıntı başladığı için zaten ikinciyi, üçüncüyü içiyor. Sıkıntı ona içtiriyor.Bugün sigaranın zararlı olmadığını bilen var mı? Yok. Herkes biliyor. Bütün bağımlılık yapan şeylerin verdiği zevkten çok ızdırabı vardır. Hürriyetinizin elinizden alınmasını, sağlığınızın bozulmasını, dünyada ve ahirette kaybetmeyi, esir ve köle bir insan olarak yaşamayı düşünüyorsanız bağımlı olun. Yok hür olmayı, duygu ve hislerinizin coşmasını, hayatla barışmayı, sağlıklı bir hayatı, ne kendinize ne başkasına zarar vermemeyi istiyorsanız bağımlılık yapan her şeyden uzak durun. Siz bilirsiniz, tercih sizde, kimseyi zorlayan yok” diye konuştu.

“Bağımlılık denince akla teknoloji bağımlılığı da gelmelidir”

Konferansta ilk sözü alan Op. Dr. İbrahim Girgin, ’Bağımlılıkların Vücuttaki Etkileri’ başlıklı konuşmasında şu ifadeleri kullandı,” Bağımlılığı ’bize zarar veren, terk edemediğimiz alışkanlıklar’ olarak tanımlayabiliriz. Bağımlılık dünyayı tehdit eden ve ivedilikle mücadele edilmesi gereken önemli bir problem olarak karşımızda durmaktadır. Bağımlılık dendiği zaman sadece sigara, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı değil teknoloji bağımlılığı da akıllara gelmektedir. Bu bağlamda günümüzde bağımlılığın çeşitlerinin ve çapının genişlediğini ifade edebiliriz. Bu doğrultuda bağımlılığı da ’bize zarar veren, terk edemediğimiz alışkanlıklar olarak’ tanımlayabiliriz. Madde bağımlılığını kısaca vücudun bir ya da birden çok işlevini olumsuz yönde etkileyen maddelerin kullanılması ve bundan zarar görüldüğü halde bırakılamaması durumu olarak tanımlayabiliriz. Bağımlılık bir süreçtir fakat kişi bağımlı olduğunu fark etmez. Madde bağımlılığının pek çok olumsuz etkisi vardır. Bunlardan bazıları; döküntü, sivilce, kellik, iştah kaybı, kanser ve astımdır. Nedeni ne ve kim olursa olsun bağımlılık yapan madde kullanımına başlanmamalı. Doğru yol arkadaşları bulunmalı. Kısa yol ve kestirmeler tehlikeli olabilir” şeklinde konuştu.

“Öğrencilere “Ne kadar bağımlıyım” ölçeği uygulandı”

Öğrencilere “Ne kadar bağımlıyım” ölçeğini uygulayan konuşmacılardan İsmail Başbunar, İnternet ve Davranış Bağımlılığı adlı sunumunda şunları söyledi, “Davranışsal bağımlılıkta, alkol ya da esrar gibi bir madde olmadan, kişi belli bir davranışı yaparak rahatlama ve huzur hisseder, başka bir deyişle ödül alır. Davranışın ödüllendirici özelliği zaman içerisinde bu davranışa bağımlılık geliştirilmesine zemin hazırlar. Madde bağımlılığında olduğu gibi, bağımlı olunan davranışı sürekli gerçekleştirme arzusu vardır. Her türlü bağımlılıkla mücadelede olduğu gibi davranışsal bağımlılık ile mücadelede de en önemli unsur kişinin farkındalığıdır” dedi.

Başbunar, konuşmasının devamında davranışsal bağımlılığının belirtileri, risk grupları, süreçleri, teknoloji ile ilişkimizin nasıl olması gerekliliği üzerine anektodlar paylaşarak, en sık görülen davranışsal bağımlılık türü olarak teknoloji bağımlılığına karşı sanal iletişimden çok gerçek yaşam ilişkilerinin önemli olduğu vurguladı. Daha sonra da aile ve arkadaş ilişkilerine, spor yapmaya, sağlıklı yaşam, zamanın verimli değerlendirilmesine dikkat çekerek bağımlılıktan korunma yollarını önerdi. Başbunar, sunumunun sonunda öğrencilere ‘Ne Kadar Bağımlıyım’ ölçeğini uyguladı.

“Davranışsal bağımlılığın kontrol edilememesi psikopatolojik problemlere yol açabilir”

Konuşmacılardan Betül İrk, kumar, alışveriş, yeme-içme, internet ve egzersiz gibi türleri bulunan davranışsal bağımlılıkta, madde bağımlılığında olduğu gibi, bağımlı olunan davranışı sürekli gerçekleştirme arzusu varlığına işaret ederek her türlü bağımlılıkla mücadelede olduğu gibi davranışsal bağımlılık ile mücadelede de en önemli unsur kişinin farkındalığı olduğunu söyledi.

Betül İrk, davranışsal bağımlılıkların en çok genç nüfus üzerinde giderek yükselen bir trend gösterdiğini ve genel toplum sağlığını da olumsuz etkilediğine değinen İrk, bu bağımlılık türlerinin beraberinde ise beklenmedik bireysel ve sosyal sorunlar oluşturduğunu, kontrol edilememesi durumunda bu tür ileri derecede psikopatolojik problemlere yol açabileceğini kaydetti.

“Madde bağımlılığı’ sunumu”

Etkinliğin son konuşmacısı, Sena Gündüz ise ’Madde Bağımlılığı’ başlıklı konuşmasında bağımlılığın ne olduğu, nasıl geliştiği, bağımlılık döngüsü, bağımlılık türleri, madde bağımlılığı ve bağımlılığın risk faktörleri gibi konular hakkında bilgiler verdi.

Konuşmasının devamında bağımlılığa yol açan etkenleri örneklerle açıklanarak okul başarısında düşüş, sosyal becerilerin zayıf olması, ebeveyn-çocuk arasında bağlanma ve ilgi eksikliği, şiddet içeren davranışlar gibi etkenlerin bağımlılığa yol açtığından bahsedildi. Konferansta öğrencilere madde bağımlılığı, bağımlılık yapan maddeler, madde kullanımı, madde bağımlılığı teşhis kriterleri, bağımlılık ilişkisinin özellikleri hakkında bilgi veren Gündüz, Türkiye’de bağımlılık yapan maddelere ilk temas yaşı, madde kullananların tanınması, bağımlılık yapan maddeler problemi nereden ve kimden gelir, sağlıklı insan, bağımlı kişi, bağımlı olmayanların kazandıkları, bağımlılık süreci, madde bağımlılığın olumsuz etkileri, tedavi merkezleri gibi konularda katılımcıları bilgilendirdi.

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.