Dur ve Hisset
Daha az konuş daha çok hisset. Şu uzayıp giden tarlaların, yücelen dağların ne söylemek istediğini sadece böyle duyabilirsin. Yaşamak ve yaratmak, kozasını ören bir kelebeğin mücadelesi, gün ışığına doğru büyüyen tohumun çabası, yaprağın duruşu, gün ışığının içimizi ısıtışı gibi sessiz. Konuşursan bunu duyamazsın. Hep bir şeyler söyleme telaşesiyle yaşarsan bunu anlayamazsın. Biraz otur da dinle. Bulutları izle. Yağmuru bekle. Günün aydınlığını ruhunda hisset. Güneşi selâmla. Toprağa minnet hisleri duy. Hayatı böylece anlamlandır. Bu hızla nereye gidiyorsun? Hiçbir yere ve şeye yetişemeyeceğini bilmeni isterim. Sakin ve derin bir düşünce hâliyle kendine yöneldikçe huzura yaklaşacaksın. Şu yanından geçtiğin kırmızı, yeşil ve sarı yapraklarını sana göstermeyi isteyen ağaca bakmayacak mısın? Tıpkı baharda yanından geçtiğin o güzelim papatyalar, gelincikler gibi şu rengârenk yaprakları da görmezden mi geleceksin? Şu aydınlık gökyüzü, içimizi ısıtan güneş, bembeyaz bulutlar, rengârenk yeryüzü sana hiçbir şey söylemiyor mu yani? Biraz dur. Bütün bunlar senin için. Senin kendini anlaman, evrendeki vazifeni hatırlaman için… Biraz dur. Acele etme. Merak etme. Hiçbir yere ve şeye yetişemeyeceksin. Hayattan amacın şu görmezden geldiğin, unuttuğun hislerin, tecrübelerin. Onları daha güzel kılmak için geldin bu âleme. Görmediğin çiçeğin varoluşuna anlam katmak için… Hayatını anlamlandırmak için… Bahse bile değmeyecek bir yer işgal ettiğin evreni bütün ruhunla kuşattığını anlayabilmek için. Bilgeliğe erişmek için… Onun sende olduğunu fark edebilmek için…
Mevzuyu anlatamadıysam koşmaya devam et. Acele et. Bir yerlere yetişmeye çalış. Sen kendinde kendini arayan bir yolcusun sadece. Yoruluncaya kadar var zannettiğin yoklukta onu bulmayı dene. Gördüğün serabı gerçek sanmaya devam et. Şüphesiz ondan sana geriye kalacak olan acı bir tecrübe ve yorgunluk olacak. Sen koşuşturmaya devam ettikçe kendini unutmayı sürdüreceksin. Dur, dinle! Yeryüzünü, ağaçları, çiçekleri, toprağı, göğü ve bulutları… Onları dinlemen kendini anlaman demektir. Eninde sonunda döneceğin şu toprağın ve doğanın sen yaşarken sana söyleyecekleri var. Her gün yinelenen bu mesajın boşa gitmesine bir gün olsun izin verme. Bunu dene. Bunca güzellikler senin duygularında ve düşüncelerinde kemâle eriyor. Bir çiçeği dinlersen, bir ağacı anlarsan onun kemaline yardım etmiş olursun. Onun ruhunu okşadığını, ona kimin dokunduğunu ağaç bilmese de bu duygular onda derin izler bırakacak. Unutma. Hayata anlam veren bu yolculuğu bütün bir varlık ile beraber devam ettirmedeyiz. Dur ve hisset.