Ege Serbest Bölgesi sıfır atık belgesini aldı
ESBAŞ’ın, sanayi üretiminin doğaya verdiği zararı minimuma indirmek için, bölgedeki firmaların desteğini de alarak Ege Serbest Bölgesinde uyguladığı atıkların geri dönüşümü çalışmaları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ tarafından ‘Sıfır Atık Belgesi’ ile belgelendirildi.
İZMİR (İGFA)- Ege Serbest Bölge Müdürlüğü ve bölgede faaliyet gösteren firmaların desteği ile 2019 yılından bu yana Ege Serbest Bölgesinde ‘Sıfır Atık Projesi’ni uyguladıklarını belirten ESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler, bu proje kapsamında sürdürdükleri atık geri dönüşüm çalışmaları sayesinde yılda 364 ton kağıt, 130 ton plastik, 130 ton ahşap ve 62 ton metal atığı ekonomiye geri kazandırarak, 132 bin 345 kilogram karbondioksitin atmosfere salınmasını engellediklerini ve yılda 2 milyon 210 bin kWh enerji tasarrufu sağladıklarını vurguladı. Dr. Faruk Güler, gün geçtikçe artan enerji krizlerinin, doğal kaynakların tükenmesi ve iklimde yaşanan keskin değişimlerin ESBAŞ’ı bu konuda sorumluluk alarak, doğayla uyumlu çalışmalarda bulunmaya yönelttiğini belirterek, “Doğaya uyumlu süreçler yaratmanın en önemli adımlarından biri de atıkların çöp değil bir değer olduğunu anlamaktan geçiyor. Bu değeri elde etmek için de kişilerin ve işletmelerin oldukça basit, ama bir o kadar da önemli olan “Atık Üretmeyen Faaliyet” ve “Kaynağında Ayrıştırma” çalışmalarını yapması gerekiyor. Bizler de uzun yıllardır ESBAŞ’taki faaliyetlerimizde atıkların azaltılması ve kaynağında ayrıştırma modelini uygulamaktayız. Bu yöndeki çalışmalarımızı, 2019 yılında yayınlanan ‘Sıfır Atık Yönetmeliği’ni dikkate alarak yasal gerekliliklere göre uyarladık ve bunun sonucunda da geçtiğimiz ay Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden ‘Sıfır Atık Belgesi’ almaya hak kazandık” diye konuştu.
Sıfır Atık Belgesinin, ESBAŞ çalışanlarının çevre yönetimine sağladıkları katkı ve duyarlı yaklaşımları sayesinde alındığını vurgulayan Dr. Faruk Güler, “Tabi ki belgenin alınmış olması sürecin tamamlandığı anlamına gelmemektedir. Aksine bu çalışmalarımızın sürekliliğinin sağlanması gerektiği anlamını taşımaktadır. Bu nedenle ESBAŞ’ta atık üretmeyen faaliyetler’ geliştirmeye ve kaynağında ayrıştırmaya devam diyoruz” diye konuştu.
ESB YEŞİL MUTABAKAT UYUMU ARTTIRIYOR
Dr. Faruk Güler, savunma ve havacılıktan elektrikli otomobil teknolojisine, yazılım ve bilişim ürünlerinden makine ve elektronik sektörüne kadar son derece gelişmiş ürünleri üreten küresel firmaların faaliyet gösterdiği Ege Serbest Bölgesinin, iklim krizi ile birlikte yeşil mutabakat gibi politika çerçevelerine uyumlu yönetilen bölgeleri tercih eden yatırımcıların ilgisini daha çok çekmeye başladığını vurguladı. Güler, şunları söyledi: “Çünkü ESBAŞ olarak uzun yıllardır Ege Serbest Bölgesinde çevreyi koruyan uygulamaları hayata geçiriyoruz. 2015-19 döneminde Türkiye’ye gelen uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 58,4’ünü AB’li firmaların getirdiğini ve ülkemizin ihracatının yüzde 50,9’unun bu ülkelere yapıldığını dikkate alacak olursak, Türkiye’nin de çevreyle uyumlu yatırım politikaları geliştirmek zorunda olduğunu görürüz. Biz su tüketimini azaltmaktan, yenilenebilir enerji kullanmaya, sıfır atık uygulamasından, doğayı kirletici faaliyetlere bölgede izin vermemeye kadar çevre konusunda gerçekleştirdiğimiz birçok yatırımla Ege Serbest Bölgesini, çok önceden Avrupa Yeşil Mutabakat kriterlerine uygun yönetilen örnek bir endüstri bölgesi haline getirmeyi başardık. Bu yatırımlarımızı Ege Serbest Bölgesini Yeşil Mutabakata tam uyumlu hale getirinceye kadar devam ettirmeye kararlıyız.”
“ENERJİ TÜKETİMİNDE SIFIR KARBON HEDEFLİYORUZ”
Ege Serbest Bölgesinde tüketilen elektriğin bir kısmını 2021 yılında yenilenebilir kaynaklardan temin etmeye başladıklarını hatırlatan Dr. Faruk Güler, “Birinci aşama olarak, Bölgenin yıllık elektrik tüketiminin yüzde 33’ünün yenilenebilir kaynaklardan sağladık ve çevreci enerji kullandığımızı kanıtlayan I-REC Yeşil Elektrik Sertifikasını aldık. Hedefimizde, yıllık 3.2 milyon kWh olan elektrik ihtiyacımızın tamamını çevreci santrallerden sağlayarak elektrik kullanımından kaynaklı karbon ayak izini sıfırlamak var. Bunu da kısa vadede gerçekleştirmiş olacağız” dedi.
Güler, Türkiye’nin en büyük yemek üretim fabrikasını işleten ESBAŞ’ın 21 bin kişiye yemek ürettiğini hatırlatarak, tüketimden artan yıllık 12 ton organik fazlalığın ise besin özelliği korunarak çeşitli barınak ve çiftliklere gönderildiğini aktardı ve buralardaki hayvanların beslenmesinde kullanıldığı bilgisini verdi.