Eski̇ Mi̇lli̇ Eği̇ti̇m Bakanı Nabi̇ Avcının İlkokul Müdürü O Günleri̇ Anlattı
Eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın Bilecik merkez Cumhuriyet Mahallesi’nde yaşayan ilkokul müdürü Celalettin Demir o günler anlatarak, “Nabi Bey, öğrencilik zamanında çok kibar bir insandı, hala da devam ediyor. Ben babasının bakkal dükkânına girdiğim zaman hemen ayağa kalkar, saygı gösterirdi. Aynı şey devam ediyor” dedi.
Eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, memleketi Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde Demirköy İlkokulunda okuduğu sırada okul müdürü olan 88 yaşındaki emekli Öğretmen Celalettin Demir, Arifiye Köy Enstitüsünün kapanmadan önceki son mevzunları olduklarını söyledi. Diplomamını 1947 yılında Bilecik merkeze bağlı Dereşemsettin köyünden aldığını anlatan Demir, sözlerine şöyle devam etti:
“Benim Arifiye Köy Enstitüsü Okula gittiğim zaman 11 yaşındaydım. Her sene sınıflarda 45 mevcut var. 45 mevcudun ancak yarısı direk geçebilir. Diğerleri hep ihmale kalır. Ben her sene 5 sene boyunca hiç ihmalsiz mezun oldum. Yani çok iyi değildim ama yani sınıfın ortasındaydım, iyiye doğru yakındım. O bakımdan benim öğretmenler okulları başarımda iyiydi. Spora da meraklıydım. Öğlenleri maçlar olur, ben maç seyrederdim. Mandola kursuna çağırdılar beni. Mandola da çalışıyorum. Nota kursum yok ama ben mandola çalarım.”
“Benim ilk tayin olduğum yer Gölpazarı Dokuzlar Köyü”
Demir, açıklamasının devamında, “Arifiye Köy Enstitüsünden 1951-1952’de mezun oldum. O zaman bize mezun olduğumuz zaman dediler ki 5 il yazın dediler. 5 ili yazdık. Mezun olursak bu 5 ile gideceğiz diye. Ondan sonra ilk mezunlarını mezuniyetten sonra hangi ili istiyorsunuz diye sordular. Ben Bilecikliyim, Bilecik ilini istiyorum dedim yazdım. O zaman ilk mezun olanlara ilk istedikleri yerleri verdiler. Ben hemen Bilecik’e tayin oldum. Buraya geldim. Benim ilk tayin olduğum yer Gölpazarı Dokuzlar Köyü” dedi.
“Köy enstitülerinin son mezunları 250 kişiydi, biri de bendim”
Emekli Öğretmen Celalettin Demir, köy enstitülerinin 1951-1952 ders yılında kapandığını anlatarak, “Ondan sonra öğretmen okulu olarak devam etti. Son mezun bizleriz. Bizim 5 sınıf her sınıfta aşağı yukarı 50 kişi vardı. Son mezun 250 tane vardı. Ondan sonra bir daha köy enstitüsü yok. Enstitüde Bilecikli olarak 10 kişi vardık. Şimdi kimse kalmadı. Bir ben varım. Burada benim bildiğim bir ben varım. Birde Kadir Çınar var bizden önce. Bir de en büyüğümüz var oda İmdat Özen. 3 tane öğretmen var başka yok. Ben de 1982’de emekli oldum. Hizmet sürem 28 sene 3 ay. Sonra emekli oldum” dedi.
“Nabi Bey’in okul müdürüydüm”
Demir, eski Milli Eğitim Bakanı, Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı’nın ilkokulu okuduğu Demirköy İlkokulunun müdürü olduğu olduğunu anlatarak, “1962’de Demirköy’e geldim. Nabi Bey’in okul müdürüyüm. 4’üncü sınıftaydı o. Ben okul müdürüydüm. Nabi Bey, öğrencilik zamanında çok kibar bir insandı, hala da devam ediyor. Ben babasının bakkal dükkânına girdiğim zaman hemen ayağa kalkar, saygı gösterirdi. Aynı şey devam ediyor. Nabi Be’yi de tanımam şöyle oldu. Nabi Bey buraya Milli Eğitime gelmiş. İlkokul diplomasına bir bakmış benim imzam. Sonra benim yaşadığımı öğrenince telefonu bulmuş. O günün akşamı Nabi Bey beni aradı. Dedi hocam nasılsın? İyiyim sen nasılsın falan. Velhasıl ondan sonra Nabi Bey Bakan iken beni ziyarete geldi. Onunla da burada görüştük. Hala da görüşebiliyoruz onunla” dedi.
“Öğrencilere faydalı olmaya çalışsınlar”
Demir son olarak yeni öğretmenlere mesaj vererek, “Tüm Öğretmenlere görevlerinin başında iyi çalışsınlar. Öğrencilere faydalı olmaya çalışsınlar. Öğretmenler gününü kutluyor, mutluluklar diliyorum” dedi.
“Okulda kesinlikle öğretmenim derdim baba kesinlikle söylenmezdi, yasaktı”
Celahattin Demir’in oğlu Yaşar Demir, babasının kendisini de okuttuğu söyleyerek, “Ben de ilkokulu babamda okudum. Yani 4’üncü ve 5’inci sınıfı babamda okudum. Okulda kesinlikle öğretmenim derdim baba kesinlikle söylenmezdi, yasaktı. Resmide hiçbir şikayet gitmezdi, yani çok disiplinli bir öğrencilik geçirdim” dedi.