Gücüyener: “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir”
AVUKAT PINAR TURHANOĞLU GÜCÜYENER
Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Genel Başkan Yardımcısı Avukat Pınar Turhanoğlu Gücüyener, “Kadın karar vericiler arttığı ölçüde ideal olana yaklaşmak mümkün olacaktır” dedi.
Gücüyener, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne ilişkin bir mesaj yayımladı. Kadınların; sosyal, ekonomik ve siyasal alanda eksiksiz olarak katılım sağlayabilmeleri başta olmak üzere eşit haklara sahip olabilmelerinin ancak hukukla mümkün olacağını belirtti. Kadınların, hukukla güçlü olduklarını vurgulayan Avukat Gücüyener; “Ekonomik, siyasi, kültürel ve toplumsal alanlarda eşitlik; hukuki temellendirme ile mümkün olabilir” dedi.
“Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir”
Eşitliğin sağlanmasına yönelik tedbirlerin hukuki güvence ile Anayasa’da yer aldığını söyleyen Gücüyener, şunları kaydetti.
“Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. Yine Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) 1979 yılında Birleşmiş Milletler’de kabul edilerek 1980’de yürürlüğe girmiş olup, Türkiye’de bu sözleşmeye taraf olmuştur. Sözleşme, kadına yönelik gerçekleşen her türlü ayrımcılığın, yalnızca kadınlara zarar verici nitelikte değil, tüm bir toplumun gelişim sürecini sekteye uğratıcı nitelikte olduğunu kabul etmektedir.”
“Kadın öncelikle hukukla güçlüdür”
Fiziksel, ekonomik, psikolojik, sosyolojik zararlara yol açan şiddet olgusunun sadece mağdurlar üzerinde bıraktığı etkiyle de ölçülemeyeceğinin altını çizen Av. Gücüyener, “Şiddet, toplumsal dokuyu etkilemekte ve toplumsal güveni de zedelemektedir. Kadın, öncelikle hukukla güçlüdür ve toplumun eşit bir bireyi olarak her alanına katılım sağlayabilir. Kadının evi içindeki emeği dâhil tüm çalışmaları hak ettiği değeri bulmalıdır. Bu eşitliği sağlayacak hukuki düzenlemelerin erkeklerin yapmasını beklememek, kadınların eşit sayı ve etkinlikte karar verici mekanizmaya dahil olmasını sağlamak gereklidir. Kadının hukukla güçlenmesi için mevzuatın eşitliğin ve korumanın sağlanması için düzenlenmesi kadar, kanun yapıcı ve uygulayıcı kadın sayısının artmasına da ihtiyaç vardır. Ayrıca kadın karar vericiler arttığı ölçüde ideal olana yaklaşmak mümkün olacaktır” dedi.