Dolar 34,5424
Euro 36,0063
Altın 3.006,41
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon -1°C
Hafif Kar Yağışlı
Afyon
-1°C
Hafif Kar Yağışlı
Paz -1°C
Pts 1°C
Sal 4°C
Çar 5°C

Her Mi̇krofonda Farklı Şarkı

ESKİŞEHİR SOKAKLARINDA SÖYLEDİĞİ ŞARKILAR İLE TANINAN ALI RIZA IŞIK, YANINDAN AYIRMADIĞI ÇANTASINI MİKROFONLARLA DOLDURUP, HER MİKROFONLA FARKLI PARÇA SÖYLEYEREK VATANDAŞLARIN İLGİSİNİ ÇEKİYOR.

Eskişehir sokaklarında söylediği şarkılar ile tanınan Alı Rıza Işık, yanından ayırmadığı çantasını mikrofonlarla doldurup, her mikrofonla farklı parça söyleyerek vatandaşların ilgisini çekiyor.

Kurumsal Web Tasarım

Ömrü müzikle geçen Ali Rıza Işık, uzun yıllardır Eskişehir sokaklarında Türk Sanat Müziği eserlerini seslendirerek geçimini sağlıyor. Eskişehir’in sanat güneşi olarak tanınan Işık, sesinin Müzeyyen Senar ve Bülent Ersoy’a benzemesiyle dikkat çekiyor. Kentin en işlek caddelerde sanatını icra eden Işık, sesi ve renkli giyimiyle uyumlu mikrofonları ile vatandaşların ilgisini çekmeyi başarıyor. Her mikrofonda farklı parçalar olduğunu ifade eden sanat güneşi Işık, çeşitli mikrofonlar ile doldurduğu çantasını yanından ayırmıyor. Her an sahneye çıkmaya hazır olan Işık, sokaklarda eskittiği 40 kadar mikrofonu evinde saklıyor. Yıllardır ona eşlik eden mikrofonları biriktiren sanat güneşi, hatıralarla dolu bir koleksiyona sahip olduğunu belirtti.

“Bozulanları emekliye ayırıyorum”

Çocukluğundan beri müzikle iç içe olduğunu söyleyen Işık, sanatını her gün insanlarla buluşturabildiği için mutlu olduğundan bahsetti. İşini yaparken her daim yanında olan mikrofonlarına gözü gibi bakan Eskişehir’in sanat güneşi, “1975’de müziğe başladım, 10 sene düğün salonlarında çalıştım. Sonra 1979’da Tunceli’ye asker olarak gittim. Oranın da assolisti oldum, şarkılarımı söylemeye devam ettim. Hep müzikle yaşadım, daha sonra Eskişehir’de çalışmaya devam ettim. Yaklaşık 6-7 yıl önce sokaklarda şarkı söylemeye başladım. Yanımda her zaman en az 8 tane mikrofon oluyor. Mikrofonların şarjı çok dayanmıyor, akşamdan şarjlarını doldurup sürekli takviye yapıyorum. 40’a yakın mikrofonum var, çoğu bozuldu. Bu mikrofonların her birinde farklı farklı müzikler yüklü. Birinin şarjı bitince, öbür müziğe geçiyoruz. Camdan yapılmış kristal mikrofonum var. Malum eski mikrofonlar yok artık, hep bunlardan kullanıyorum. Bu mikrofonlar vatandaşların dikkatini çekiyor, ‘Bu ses bundan mı çıkıyor’ diyenler var. 2014 Yılında bu teknolojiyi başlattım, sonra mikrofonları sokakta eskittim. Mikrofonlar aşağı yukarı 2 sene götürüyor, bozulanları emekliye ayırıyorum” dedi.

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.