İhsaniye Masalları ”Her Tarafım Kılıç Yarası Nalın Beresi”
Bir varmış bir yokmuş. Bir karı koca varmış. Bunların bir gün bir kızları olmuş. Aradan bir müddet geçince kızın annesi hastalanmış ve ölmüş. Kızın babası bir zaman sonra yeniden evlenmiş. Kadının da iki kızı varmış. Bir gün bu kız, üvey kardeşleriyle hamama gitmiş. Hamamdan çıkınca kız kardeşler yolda diğer kız kardeşlerini öldürmüşler. Kızın birinin elinde nalın diğerinin elinde bir kılıç varmış. Dağın başına kardeşlerinin cansız bedenini bırakıp gitmişler.
Bu iki kötü kız kardeş eve dönünce kızın babası kardeşlerinin nerede olduğunu sormuş. Onlar da, “Bilmiyoruz. Hamamdan çıkınca bizden ayrıldı. Eve geleceğim dedi bize. Eve gelmedi mi? O zaman hemen arayalım.” demişler. Aramışlar ama bulamamışlar.
Aradan zaman geçmiş. Çobanın biri koyun güdüyormuş. Koyun giderken bir tane kaval kemiği bulmuş. Bu kaval kemiği ölen kıza aitmiş. Çoban üflemiş ve kaval dile gelmiş: “Aman çoban canım çoban, dokunma bana. Her yanım nalın beresi kılıç yarası. Ablalarım öldürdü beni.” demiş. Çoban çok şaşırmış. Bu kaval kemiğinden herkese bahsetmiş. Köylüler de bunu öğrenmiş.
Bir gün kızın babası köylülerle sohbet ediyormuş. Ona bu kaval kemiğinden bahsetmişler. Birisi adama “Falancanın biri bir kaval bulmuş. Hem konuşuyormuş hem de türkü söylüyormuş.” demiş. Adam merak etmiş. Çobanı çağırmışlar. Köylülerden biri çobana “Çal çoban şu kavalı da dinleyelim.” demiş. Çoban kavalı üflemiş: “Aman çoban canım çoban, dokunma bana. Her yanım nalın beresi kılıç yarası. Ablalarım öldürdü beni.” diye kaval dile gelmiş. Kızın babası orada bunları duymuş. Baba, çobandan kavalı istemiş. Baba “Şu kavalı bir de ben çalayım” demiş. Adam eline aldığı kavalı üflemiş. “Aman baba canım baba, dokunma bana. Her yanım nalın beresi kılıç yarası. Ablalarım öldürdü beni.” demiş. O sırada baba, çobana:
“A çoban! Bu kavalı bana bir müddet verir misin? Sana geri vereceğim.” demiş. Çoban “Tamam.” demiş. Baba kavalı alıp eve varmış. Baba, kızların yanına varmış, kavalı da birine vermiş ve “Üfle şu kavalı!” demiş. Kız da “Üflemem.” demiş. Baba, ısrar edince kız kavalı üflemiş. Kaval tekrar dile gelmiş: “Aman abla canım abla, beni kılıçla kesen sen değil misin?” demiş. Adam kavalı diğer kıza vermiş. O kız da üflemiş. Kaval “Aman abla canım abla beni nalınla döven sen değil misin?” demiş. Adam “Hani kızımın nerede olduğunu bilmiyordunuz! Katiller. Benim kızımı siz öldürmüşsünüz.” demiş.
Baba kızının katillerini kadıya şikâyet etmiş. Kadı onları zindana atmış. Kızlar da orada cezalarını bulmuşlar.
(Bu masal 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı’nda Afyonkarahisar-İhsaniye Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden Emre Yarımtepe tarafından babaannesi Sultan Yarımtepe’den derlenmiştir. Sultan Yarımtepe 1938 doğumludur. İhsaniye’nin Bozhöyük köyünde ikamet etmektedir. Tahsili ilkokul ikinci sınıfa kadardır.)