Mevlevi Cami’nin tarihçesi ve önemi… Mevlevi Camii nerede ve nasıl gidilir?
Mevlevi Cami’nin tarihçesi ve önemi… Mevlevi Camii nerede ve nasıl gidilir? Afyonkarahisar’ın merkez Mevlana mahallesinde yer almaktadır. Halk arasında ”Türbe” ve ” Mevlevi Camii” isimleriyle anılmaktadır. 800 yıllık Mevlevi Camii, kentin zengin tarihini günümüze taşıyan önemli eserler arasında yer alıyor. Peki Mevlevi Camii nerede ve nasıl gidilir? İşte detaylar…
Afyonkarahisar’ın Mevlevihanesi 13.yy. başlarında kurulmuştur. Germiyanoğulları Süleyman Şah 1274 yılında Hz. Mevlana’nın torunu Mutahhara Hatun ile evlenmiş ve böylece Mevlana Sülalesi’nin bir kolu Afyonkarahisar’a yerleşmiştir. Yüzyıllar boyu Hz. Mevlana’nın soyundan gelen kişiler bu Mevlevihane’de görev yapmıştır.
16. yüzyılda yaşayan Mevlana’nın 7. kuşak torunu Mehmet Semai Çelebi (Sultan Divanı) zamanında Mevlevilik önemli bir mesafe almış, Osmanlı coğrafyasında birçok Mevlevihane bizzat Sultan Divanı tarafından açılmıştır.
Tarih boyunca birkaç kez yangın geçiren Afyonkarahisar Mevlevihanesi en son 1902 yılı büyük yangınında zarar görmüş ve sonrasında 1905-1908 yılları arasında Sultan II. Abdülhamid tarafından bugünkü şekliyle yaptırılmıştır.
Cami içerisinde semahane ve Mevlevi büyüklerine ait sandukalar vardır. Ayrıca Mevlevihane’nin bahçesinde önemli şairlerimizden Namık Kemal’in annesi Fatıma Zehra Hanım’ın mezarı da bulunmaktadır.
Mevlevi Türbe Camii ana bina konumunda olup, içinde Türbe, Camii, Şerbethane ve Bacılar kısmı yer almaktadır. Türbe bölümünün hemen karşısında ortada Semahane, Güney duvarının karşısı mescit yapının doğu kanadının zemin katı Şerbethane, aynı mekanın üst katı Bacılar kısmı, ana binaya sonradan ilave edilen son cemaat yeri ile mutriban mahvelinin kuzeyinde mevlevihanenin kuzey batısında minare yer almaktadır. Ayrıca derviş hücreleri, matbah-ı şerif, selamlık dairesi, mezarlık ve harem daireleri bulunmakta ise de bugün selamlık, mezarlık ve haremlik daireleri mevcut değildir.
Minberin soğan şeklindeki kubbesi ise sivri kemerler ve rumi kabartmalar ile bezelidir. Minber bu hali ile I. Ulusal Neo-klasik üslup özellikleri yansıtmaktadır.
Sahibataoğulları zamanında ahşap olarak inşaa edilen Mevlevi zaviyesi, Germiyan ve erken dönem Osmanlılar zamanında yapılan onarım ve ilavelerle genişletilmiştir. Semahanenin sol tarafı türbe bölümüdür. Türbede Mevlevi şeyhlerine ait 12 sanduka bulunmaktadır. Sultan Veled’le başlayan Mevlevilik, burada Sultan Divanı ile doruğa ulaşmış ve dünyaya yayılmıştır. Mevlevihane, Mevlevilik töresinde Konya’dan sonra ikinci sırayı almaktadır.
Mevlevihane’lerdeki en önemli bölümlerden biri mutfaktır. Çünkü burada yalnız yemek pişirilmez. Mevlevi kurallarına göre tarikata intisap eden muhip, dede oluncaya kadar alacağı eğitimin büyük bir kısmı Matbah-ı Şerif’de gerçekleştirilirdi. Dolayısıyla mutfakta yalnız 1001 gün süreyle pişirilen yemek değil, dervişin kendi de pişerdi. Cümle kapısının sağ yanında avlunun kuzey köşesinde yer alan Matbah-ı Şerif 1844 ve 1895 tarihlerinde yapılan tamiratlar esnasında harap olan bölümleri yeniden ihya edilmiştir. Kareye yakın planda inşa edilmiş bulunan Matbah-ı Şerif ‘Dört kemer üzerine oturtulmuş ve köşe pandandiflerle geçilmiş sekizgen kasnaklı bir kubbeyle örtülüdür. Geriye bakan iki kanatlı kapıdan girildiğinde karşıda iki dar köşe pencere arasında ocakbaşı ve müştemilatı görülür. Sol duvarında musluklu bir bulaşık yeri vardır. Kuzey köşesinde birer mermer tezgah bulunmaktadır.
1884’de Abdülmecit tarafından camii ve dergah olarak yaptırılmıştır. Dergah’ın plan sınırları geniş çapta XV. ve XVI. yüzyılda değişmiş ve ‘ Zaviye’ konumundan ‘Asitane’ (merkez) haline gelmiştir. Caminin mermer mihrabı ve tuğla minaresi 1844 yılında Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılmıştır. Bu tarihten sonra Mevlevihane Dergahı camii işlevi de kazanmıştır.
1905’de II. Abdülhamit zamanında büyük onarım geçirmiştir. Mescit kısmına minber ve minare gibi yeni birimler inşaa edilerek fonksiyonunda açılıma gidilmiştir. Bu şeklini ise 1908 yılında yapılan ıslah ve ikmal çalışmalarıyla almıştır. Sultan II. Abdülhamit bu camiyi 14.000 altına yaptırmıştır. 2008 yılında ise Vakıflar Genel Müdürlüğünce onarım yapılmıştır.
Fatıma Zehra Hanım kimdir?
Vatan şairi Namık Kemal’in annesi Karahisar-ı sahip mutasarrıfı Abdüllatif Paşa kızı olan Fatıma Zehra Hanımın mezarı da bu camide bulunmaktadır. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte vefatı 1847 yılında olarak kayıtlara düşmüştür. 1983 yılının Aralık ayında mezarlık onarılmıştır.
FATIMA ZEHRA HANIM’IN MEZAR TAŞININ ÖN YÜZÜ
Abdüllatif Efendinin dühterr-güzini
Gurbette kaldı mahzun ol nazenin ziba
Bayram gicesi mürg ruhu uçunca arşa
Ruz-i Süruri matem ettirdi bize hayfa
Suretde sahib-i iffet siretde park-ı tıynet
Bu hüsnile felekde hiç görmemişti dünya
Monla-yı Rum’a bende olduğu şüphesizdir
Sultan Divani huzurunda idindi me’va
Damad-ı Fatımayla Al-i Rasüle düşdi
Afv iyle Ya Gafur ol bi-kes garip Zehra
Gözyaşı ile yazı Mahvi du’ada tarih
Cennette bula Zehra Hanım beka’-ı ra’na
Mezar taşının sağında ”Rical-i Devlet-i aliyyeden Karahisar-ı Sahib Muhassılı sa’adetlü Abdüllatif Efendinin kerime-i muhteremeleri” ; Sol kısmında ”Cennet- mekan-ı Firdevs- aşiyan merhume ve mağfurun leh Fatımatü’z.
Mevlevi Camii nerede ve nasıl gidilir?
Afyonkarahisar’ın şehir merkezinde bulunması nedeniyle ulaşım bir hayli kolaydır. Şehir merkezine ulaştıktan sonra 10 dakikalık bir yürüme mesafesiyle camiye gidebilirsiniz.
Mevlevi Türbe Cami, Ulu Cami ve Karahisar kalesine yakın bir konumda bulunur. Mevlevi Cami, Mevlana Çay Bahçesi’nin 50 metre ilerisinde bulunmaktadır.
Mevlana, Canbaba Yokuşu Sk. No:6, 03100 Afyonkarahisar Merkez/Afyonkarahisar.