(ÖZEL) 10 aylık Beren Nisa bebek laparoskopiyle sağlığına kavuştu
ÇEŞİTLİ ŞİKÂYETLER ÜZERİNE AİLESİNİN KÜTAHYA’DAN ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ (ESOGÜ) SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA HASTANESİ’NE GETİRDİĞİ 10 AYLIK BEREN NİSA BEBEK, SAFRA KESESİNDEKİ KİSTİN 4 BUÇUK SAAT SÜREN LAPAROSKOPİYLE ÇIKARILMASININ ARDINDAN SAĞLIĞINA KAVUŞTU.
Çeşitli şikâyetler üzerine ailesinin Kütahya’dan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne getirdiği 10 aylık Beren Nisa bebek, safra kesesindeki kistin 4 buçuk saat süren laparoskopiyle çıkarılmasının ardından sağlığına kavuştu.
Kütahya’da yaşayan 10 aylık Beren Nisa Kaygısız geceleri ağlama, kusma ve yüzde sarılık şikâyetleriyle tedavi için ailesi tarafından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne getirildi. Burada yapılan tahlillerin ardından bebeğin safra kesesinde Tip 1A koledok kisti olduğu anlaşıldı. Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı’na sevk edilen Beren Nisa bebek, Doç. Dr. Mehmet Surhan Arda ve ekibi tarafından laparoskopi olarak da bilinen kapalı yöntemle ameliyat edildi. Koledok kistin 4 buçuk saatlik işlemle laparoskopik olarak çıkarılmasının ardından değerleri normale dönen bebek, sağlığına kavuşarak kısa sürede taburcu edildi.
“Acil olarak ameliyata aldık”
Beren bebeğin beslenme durumuna göre sarılık karaciğer fonksiyonlarında bozulmalar meydana geldiğini ve hastayı acil olarak ameliyata aldıklarını aktaran Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Surhan Arda, “Aslında nadir rastlanan bir hastalık ama uzun vadede hastanın hayatını çok etkiliyor. Bu ameliyatlar çok eskiden beri yapılıyor. Yurt dışında kapalı yöntem tercih ediliyor. Bizim yaptığımız iş kapalı olması itibariyle çok özellikli. Bu bölge safranın bağırsağa aktığı, birleştiği kanalla alakalı bir anomali. İkinci yaptığımız hasta bizi de çok zorladı ama kapalı yöntemle sorun hallettik. Safra hem karaciğerde hem de safra kesesinde üretilen bir materyal, vücutta bir sıvı. Sindirimin en önemli bileşenlerinden bir tanesi. Safranın drenajında problem olması demek hem safra kesesinde hem de uzun vadede karaciğerde sorun oluşturması demektir. İlk hastamızda kliniğe yansıyan çok sorun yoktu. O yüzden bir süre de bekledik. Bu hastamızda ise hızla karaciğer fonksiyonları bozuldu. Beslenmediği zaman değerleri düzeldi ama beslendiği zaman hemen değerler yükseldi. Bu yüzden hemen acil olarak ameliyata aldık” şeklinde konuştu.
“Çocuk cerrahinde standart hastamız neredeyse yok denecek kadar azdır”
Kapalı ameliyat olarak da bilinen laparoskopinin çeşitli zorlukları olduğunu söyleyen Doç. Dr. Arda, “Kapalı ameliyatın kendine göre zorlukları var. Elinizde dokunamadığınız için hangi dokuyu veya dokunun içindeki ek materyalleri anlamanız zor. İkinci vaka daha uzun sürdü çünkü anomalinin şekli biraz farklı. Çocuk cerrahinde standart hastamız neredeyse yok denecek kadar azdır. Çünkü özellikle anne karnında gelişim anomalileri olduğu için anomalinin nasıl geliştiği ne kadar geliştiği veya dokuyu ne kadar değiştireceğini tahmin edemezsiniz” ifadelerini kullandı.
“Şu anda keyfi yerinde”
Ameliyat öncesinde bebeğinin sürekli ağladığını ve huzursuz olduğunu kaydeden anne Sema Kaygısız, “Çocuğumun geceleri ağlamaları oluyordu ve sonrasında da kusmaya başladı. Yüzünde de sarılık fark etmeye başlayınca tedirgin oldum. Kütahya’da acile götürdük ve kan tahlilinin ardından karaciğer enzimlerinin yüksek olduğunu söylediler. 2 gün sonra gittik ve daha da yükseldiğini söylediler. Sonra safra kesesinde tıkanıklık olabilir diye şüphelendiler. Sonra Eskişehir’e sevk gerektiğini öğrendik. Burada safra kanalından ameliyat olduk. Ameliyattan önce çocuğum çok huzursuzdu ve sürekli ağlıyordu. Ameliyattan sonra düzeldi, şu anda keyfi yerinde” dedi.