(Özel) Eski̇şehi̇rli̇ Koleksi̇yoner Asırlık Gazeteleri̇ Muhafaza Edi̇yor
YILLARDIR GAZETE KOLEKSİYONU YAPAN YAŞAR YASTIKÇI, OSMANLI VE CUMHURİYET’İN İLK DÖNEMLERİNDEN KALMA ESKİŞEHİR’İN YEREL GAZETELERİNİ BİRİKTİRİRKEN O DÖNEMİN GÜNDEMİNDEN VE YAZI DİLİNDEN BAHSETTİ.
Yıllardır gazete koleksiyonu yapan Yaşar Yastıkçı, Osmanlı ve Cumhuriyet’in ilk dönemlerinden kalma Eskişehir’in yerel gazetelerini biriktirirken o dönemin gündeminden ve yazı dilinden bahsetti.
Eskişehirli koleksiyoner Yaşar Yastıkçı, eskiye olan özlemini biriktirdiği eşyalarla azaltıyor. Gazoz şişelerinden, jant kapaklarına kadar çocuk yıllarına, hatta daha eskiye ait materyalleri muhafaza eden Yastıkçı, Eskişehir’in geçmişte yayımlanan yerel gazetelerini de koleksiyon yapıyor. Koleksiyonunda Osmanlıca yayımlanmış gazetelerden, Eskişehir’in ilk renkli gazetesine kadar geniş bir yelpazeye sahip olan Yastıkçı, o dönemin gündemini ve yazım dilini anımsayarak eski günlerini de yâd ediyor.
“Osmanlı dönemlerinden olanları biraz az çıkıyor”
Eski gazetelere olan ilgisinin son zamanalar da giderek arttığına değinen Yaşar Yastıkçı, günümüze nadir ulaşan yerel gazetelerde en sevdiği kısmın Eskişehirspor ile alakalı bölümün olduğunu ifade etti. Konuyla ilgili Yastıkçı, “Gazete bu sıralar benim ilgimi çok çekiyor. Burada da sizin gördüğünüz gibi gazeteler ver. Gazetelerin Osmanlı dönemlerinden olanları biraz az çıkıyor, Cumhuriyet dönemleri ve 1950’den sonraları biraz daha fazla çıkıyor. Herhâlde o dönem biraz daha tiraj azdı çok günümüze ulaşamamış. Spor haberlerini özellikle seviyorum. Eskişehirspor’un kurulmadığı dönemlerdeki Eskişehir’in yerel amatör ligindeki haberler var” diye konuştu.
“O zaman biraz daha kibar yazılıyormuş”
Eskişehir siyasetinin eskiden daha yoğun olduğunu ifade eden koleksiyoner, o zamanki gazetecilerin yazım dilinin de daha naif olduğuna değindi. Yaşar Yastıkçı şöyle konuştu;
“Eskişehir’in siyasetiyle ilgili çok haber var. Bir de özellikle reklamları çok seviyorum. Diliyle alakalı sanki o zaman biraz daha kibar yazılıyormuş. Günümüzdeki basın çalışanları alınmasın. 1950 sonrası çok partili hayata geçişte gazeteler nerdeyse ikiye ayrılmış durumda benim gördüğüm. Birbirlerine sert ifadelerle saldırıyorlar. Bir tarafta Demokrat Parti bir tarafta Cumhuriyet Halk Partisi gazeteleri var adeta. Sanki gazeteler de ayrılmış birbirlerini sert ifadelerle laf atıyorlar. En eskisi yanılmıyorsam 1912 tarihli. 1920, 1925’ler az 1930’lar bana çok keyif veriyor dil çok güzel. Yeni Türkçeye geçtiğimiz için o dil çok zarif geliyor. Elimdeki gazetelerin çoğu 1950 sonrası.”