Şi̇rket Yöneti̇ci̇li̇ği̇nden İsti̇fa Edi̇p Evi̇ni̇n Küçük Bi̇r Odasında Sanat Atölyesi̇ Kurdu
EVİNİN BİR ODASINA KURDUĞU ATÖLYEDE SERAMİK TAKILAR İMAL EDEN ESKİ ŞİRKET YÖNETİCİSİ VOLKAN YILMAZ, “TÜRKİYE’DE GENÇLER TARAFINDAN ANİME KÜLTÜRÜ ÇOK YAYGINLAŞIYOR VE BEN BU DURUMUN FARKINA VARARAK TASARLADIĞIM ÜRÜNLERİ ESKİŞEHİR’İN DÜZENLEDİĞİ KÜLTÜR SANAT FESTİVALLERİNDE TÜKETİCİLER İLE BULUŞTURUYORUM” DEDİ.
Evinin bir odasına kurduğu atölyede seramik takılar imal eden eski şirket yöneticisi Volkan Yılmaz, “Türkiye’de gençler tarafından anime kültürü çok yaygınlaşıyor ve ben bu durumun farkına vararak tasarladığım ürünleri Eskişehir’in düzenlediği kültür sanat festivallerinde tüketiciler ile buluşturuyorum” dedi.
Kendisine ait şirketi kapatıp evinin bir odasını atölyeye çeviren sanatçı Volkan Yılmaz, seramik tasarımlardan yaptığı el işçiliği ürünler ile geçimini sağladığını anlattı. Tasarımları tamamen kendisine ait olan takıların satışını sosyal medya hesabından veya Eskişehir’de kurulan çeşitli sanat sergilerinde yapan Yılmaz, Eskişehirli sanatseverlerin dikkatlerini üzerine çekiyor. Küpeler, yüzükler, yaka iğneleri ve anime ustası Hayao Miyazaki’nin karakterleri üzerine çalışmalar yaptığını ifade eden Yılmaz, “Türkiye’de gençler arasında anime kültürü gittikçe yaygınlaşıyor” şeklinde konuştu.
“Tüm ürünlerim bu odadan çıkıyor”
Kurumsal bir şirkette yönetici olarak çalışırken el yeteneğinin farkına varıp istifa ettiğini belirten eski iktisatçı Yılmaz, “Cesaretimi toplayıp 3 metre karelik küçük bir işletme açtım ve sosyal medya hesabımdan da ‘Eskişehir’in en küçük takı dükkânı’ diye söylüyordum. Zaman bana yetmiyordu ve seramik yapanların da beni anlayacağı üzere ürünleri kısa sürede elde edemiyordum. Eylül ayında dükkânımı kapatma kararı verdim. Tek başıma çalıştığım için de dükkâna artık gidememeye ve gelen siparişlere yetişemedim. Şu an da evimin küçük bir odasını atölyeye çevirdim ve tüm ürünlerim bu odadan çıkıyor” dedi.
“Ortalama 5 gün sürüyor”
“Ürünlerimde seramik hamur kullanıyorum” diyen Volkan Yılmaz, konu ile alakalı olarak sözlerine şu şekilde devam etti:
“Tasarımlarımda çamur kullanmıyorum çünkü daha detaylı ve ince çalıştığım için beklediğim etkiyi alamıyorum. Seramik hamuru havada kuruyor. Aslında buna kil de diyebiliriz. Ürünlerimi minimum 5 gün içerisinde alabiliyorum. İstediğim kalıbı çizip çıkartıyorum ve sonra da kalıbı basıyorum. Serbest elle çalıştıklarım da oluyor. Netice itibarı ile 24 saat içerisinde kurutmaya vakit ayırıyorum. Zımparalıyorum ve sıra dekora geliyor. İlk dekorun üzerinden en az 6 saat geçiyor. Sır vernik dediğimiz bir vernik vardır. Bu da hem gıdaya uygun hem de vücuda alerjik bir etkisi olmadığı için tercih ediyorum. Onun da ilk katının kuruması hemen hemen yine bir günümü alıyor. Yani ürünler ortalama 5 günde raflarda yerini alıyor ya da nihai tüketicileri ile buluşuyor.”
“En büyük maliyetim fırçadır”
Kullandığı malzemelerin maliyetlerinin yurtdışından dolar bazlı geldiği için değişkenlik gösterdiğini dile getiren 40 yaşındaki Yılmaz, “Sentetik fırçalar kullandığımdan dolayı istediğim etkiyi alabilmek için sürekli fırça almak durumundayım. En büyük maliyetim fırçadır. Boyaları ise orta boy almaya çalışıyorum yani ne büyük ne de çok küçük ebatlarda olmuyorlar. Ürünlerimde fırça izi kalmamasına özellikle dikkat ediyorum” dedi.