Uzmanından öğrenci ve velilere sınav sonrası tercih uyarıları
UZMAN PSİKOLOG ÇAĞRI KUŞÇU, ÜNİVERSİTE SINAVI SONRASI TERCİH STRESİ YAŞAYAN ÖĞRENCİLERE UYARILARDA BULUNARAK, “HERKES İÇİN GENEL GEÇER OLAN BÖLÜMLERİ DEĞİL KENDİ İSTEDİĞİNİZ, KENDİNİZİN MUTLU, HUZURLU, ZOR DA OLSA ÜSTESİNDEN GELEBİLECEĞİNİZE İNANDIĞINIZ BÖLÜMLERE YÖNELİN ÇÜNKÜ BU BÖLÜMDE SİZİN EMEĞİNİZ GEÇECEK VE İLERİDE O MESLEK GRUBUNDA ÇALIŞACAKSINIZ” DEDİ.
Üniversite sınavı sonrası tercih stresi yaşayan öğrencilere uyarılarda bulunan Uzman Psikolog Çağrı Kuşçu, “Herkes için genel geçer olan bölümleri değil kendi istediğiniz; kendinizin mutlu, huzurlu, zor da olsa üstesinden gelebileceğinize inandığınız bölümlere yönelin çünkü bu bölümde sizin emeğiniz geçecek ve ileride o meslek grubunda çalışacaksınız” dedi.
Eskişehir Acıbadem Hastanesi’nde görevli Uzman Psikolog Çağrı Kuşçu, sınav sonrası endişe ve stres yaşayan öğrenci ve velilere önemli uyarılarda bulundu. Uzman Psikolog Kuşçu, “Üniversite sınavı artık bitti ama öğrencilerimiz sınav bitse dahi sınavla ilgili sorulara bakmaya eğer birde yanlış yaptıklarını düşünüyorlarsa ‘başarısızım, beceriksizim’ gibi sıfatlar takarak kendilerini acımasızca eleştirebiliyorlar. Artık kendimizi ödüllendirme sırası çünkü bu zorlu süreçte kendimizden çok fazla ödün verdik, yapmak istediğimiz birçok şeyi erteledik artık bu süreçten sonra kısa bir tatil, üniversite hedef ve planları kurma zamanına geçebiliriz” diye konuştu.
“Seçeceğiniz mesleği yapan kişilerle konuşun”
Öğrencilerin, okul tercihlerini kendi kişisel doğrularına göre vermesi gerektiğine de değinen Psikolog Kuşçu, “Sevebileceğinizi düşündüğünüz, inandığınız bölüm ve bölüm gruplarına odaklanın. Herkes için genel geçer olan bölümleri değil kendi istediğiniz, kendinizin mutlu, huzurlu, zor da olsa üstesinden gelebileceğinize inandığınız bölümlere yönelin çünkü bu bölümde sizin emeğiniz geçecek ve ileride o meslek grubunda çalışacaksınız. Bu demek değil ki çevremizdeki hiç kimseyi dinlemeyelim onların söylediklerini es geçelim, aksine çevresel etmenleri göz önünde bulundurup araştırma içerisinde olmalı, istediğimiz bölümlerde okumuş ve mesleğe adım atmış kişilerle tanışıp olumlu ve olumsuz yanlarını öğrenmeye çalışabiliriz” ifadelerini kullandı.
“‘Ben hangi alanda başarılıyım?’ sorusunu sorun”
Psikolog Kuşçu, öğrencilerin karar vermekte çok güçlük yaşadığına, sevdiği bölümü bulamadığına ve kafalarının karışık olduğuna dikkat çekerek, “Bu durumlarda çevrenizin yönlendirmesi ve kendi beklentilerinizi göz önünde bulundurduğunuzda, ben hangi konuda veya alanda başarılıyım sorusunu kendinize sorun, başarılı olduğunuzu bildiğiniz alanlara, bölümlere yönelin. Seçilen bölümde başardığınızı gördüğünüzde tatmin olmaya ve o tercih ettiğiniz bölümü sevmeye başlayacaksınız. Bu da ileride işinizi sevmeniz anlamına gelecektir” şeklinde konuştu.
Psikolog Kuşçu, öğrencilerin, seçilen bölüm ve alan dışında; yaşayacağı şehir, üniversite ve üniversite kadrosunu da araştırarak, gerekli bilgi birikim edindikten sonra mümkünse bir uzman yardımıyla tercih yapmalarını da tavsiye etti.
“Çocukların kararına saygı duymak gerekir”
Tercih döneminde sadece öğrencilerin değil ailelerin de bazen çok stresli ve tedirgin davrandığını anımsatan Psikolog Kuşçu, “Bu durum çocuklara yansıyor ve yaşadıkları stres ve endişe iki kat artıyor ve kafa karışıklığına yol açabiliyor. Ailelerimizin çocuklarına stres ve tedirginliklerini yansıtmamaya, onları anlamaya çalışmaları onlara güvendiklerini hissettirmeleri oldukça önemli. Tercih döneminde çocuğunuzun seçeceği bölümlerde eğitim alıp mesleğe başlamış kişilerle görüşmesi ve deneyimlerini dinleme konusunda yardımcı olabilirsiniz. Yetişkinliğe geçişteki bu ilk adımda kararlarına saygı duymak ve onları cesaretlendirmeye çalışmak, çocuğunuzun seçtiği bölümü onayladığınız anlamına gelecek ve zihninde daha da pekişecektir. Fakat kendi beklentileriniz, arzularınız ve ihtiyaçlarınız doğrultusunda çocuğunuzu yönlendirmek ileride çocuğunuzun duygu durumuna olumsuz etki edecektir. Çünkü onun yerine karar verirseniz, çocuğunuz başarısızlıkla karşılaştığı anda çevresini suçlayabilir. Sonuç olarak ailenin düşünce ve fikirleri kuşkusuz önemli fakat bunları dile getirirken çocuğunuzun üzerine baskı kurmamak gerekir” dedi.