Yasin Şen Yazdı Köroğlu’nun Atı: Kırat-2
Yasin Şen Yazdı Köroğlu’nun Atı: Kırat-2
Köroğlu ve Kırat birbirine çok bağlıdır. “Silistreli Hasan Paşa Kolu”nda, Kırat’ın kaçırılması üzerine onu bulmak için yollara düşen Köroğlu, bir seyis ve baytar gibi görünerek yanına hiç kimseleri yanaştırmayan Kırat’a yaklaşır. Kırat, doğru dürüst beslenmediği ve yanına kimseyi yanaştırmadığı için bir deri bir kemik kalmıştır. Köroğlu ona “gelen öz kardaşındır” diye hitap eder.
Öyleyse Köroğlu ve Kırat burada birbirini tamamlayan iki kahraman olarak öne çıkmaktadır. Benzer durumun Dede Korkut Hikâyeleri’nde Salur Kazan’ın atına hitap ederken “Gardaşım demeyim sana gardaşımdan yeğ!” sözlerinde buluruz. Ayrıca Köroğlu Kırat’a her bindiğinde eline sazını alır ve bir türkü söylemektedir. Bunu Silistreli Hasan Paşa kolunda geçen “Köroğlu Kırat’a binince hemen bir türkü söylerdi.”[1] sözlerinden de anlıyoruz.
Silistreli Hasan Paşa kolunda, Hasan Paşa sevdiği Menzil Hanım’ı almak için bin türlü yoldan Kırat’ı ele geçirir. Fakat Köroğlu alıp kaçar ve kalenin bedenlerinden Tuna’ya atlar. Kaleden Kırat’ın bedelini sorup onu bu yolla elde etmeye çalışan Hasan Paşa’ya Köroğlu şu cevabı verir:
Kırat değerini sorarsın kaça
Seksen bin tümene hele de vermem
Seksen bin ak kuzu kıvrımlı koça
Seksen bin haznelik pula da vermem
Seksen bin yiğide seksen bin ata
Seksen bin ülkeden gelen berata
Seksen bin sabana seksen bin çifte
Seksen bin koşumluk mala da vermem
Köroğlu’m sözünü duyurur size
Seksen bir nahırdan gelen öküze
Seksen bin geline, seksen bin kıza
Seksen bin boşanmış dula da vermem[2]
Köroğlu’nun Kırat’ı için yazdığı manzumelerin en güzelinden birisi de herhalde aşağıdaki şiirdir:
Yaşa benim Kırat’ım yaşa
Dahi neler gelür sağ olan başa
Beş yüz atlı oldu bozduğum Paşa
Kızıl alma gözlü Kırat’ım benim
İlk akşamdan taktım yemini
Öfkesinden küt küt gever gemini Üstüne binenler sürsün demini
Kızıl alma gözlü Kırat’ım benim
İnişe gidince ceyran inişli
Yokuşa gidince keklik sekişli
Kara kuş oyunlu bozkurt bakışlı
Kızıl alma gözlü Kırat’ım benim
Çamlıbel’den aştığımı görmüşler
Kırat’ımın sekişinden bilmişler
Şu gelen Koç Köroğlu’dur demişler
Kızıl alma gözlü Kırat’ım benim
[1] Ümit Kaftancıoğlu, Köroğlu Kol Destanları, Kültür Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1979, s. 96.
[2] Ümit Kaftancıoğlu, Köroğlu Kol Destanları, Kültür Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1979, s. 99.