Dolar 34,5136
Euro 36,4421
Altın 2.958,50
BİST 9.124,86
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon 15°C
Çok Bulutlu
Afyon
15°C
Çok Bulutlu
Per 17°C
Cum 16°C
Cts -2°C
Paz 0°C

Yavuz Han ”Ehliyet”

             Bir işi yapabilmek için o konuda işi yapacak kişinin donanımı olmasıdır ehliyet.

Kurumsal Web Tasarım

             Ehliyetli olmanın da en önemli unsuru yetkin bir yerden bu ehliyetin edinilmiş olması konusudur. Hatta kaliteyi de belirleyen unsur bu edinilen yetkinin alındığı yerin yüksek nitelikli bir yer olmasıdır.

             Örnekleyelim konuyu. Mimar olmak için ilkokul-ortaokul-lise sonrasında en az 4 yıllık bir lisans eğitimi veren üniversiteden mimarlık eğitimi alınmış olmalıdır. Ama bir binayı yapmak için bir mimara bu konuda da mesleki yetkisini tanıyan ve bunu kayıt altına alan meslek odasının takibine ihtiyaç vardır. Bu belge olmadan yapılan binaların tasarımını yapanlara “Laz Müteahit” denmesi elbette işin hazin ama esprili kısmı. Tabii bunu yapanlar dahi muvazaalı olarak yaptıkları bu iş için ehliyeti olan birisi ile çalışmaya da mecburidirler.

             Peki aynı şeyleri yapma yetkisi alınabilse de her mimar diploması aynı mıdır? Elbette değil. Okuduğunuz okulun sadece diploma vermek için açılan para kasası niteliğindeki okullardan olup olmadığı, okullarda bulunan akademisyenlerin donanımları da çok önemlidir. 3 tane öğretim üyesi ile açılan bölümlerden mezun olan mimar ile her mimari konuda yetkin isimlerin ders verdiği, eski-yeni mimarilerde projeler hazırlayan okullar aynı olabilir mi? Dünyaca tanınmış öğretim üyelerinin meslek onuru adına ders verilen üniversiteler ile yarısı asistanlar tarafından verilen derslerin yetiştirdiği mimar aynı olabilir mi?

             Ehliyetin yetkisi aynı olsa da aldığı stajları büyük mimar ofislerinde alan ile belde belediyesi imar müdürlüğünde yapılan mesleki deneyim aynı olabilir mi?

             Burada işin ehliyet kısmı da kâğıt üzerindeki yetki ile beraber tecrübe ve ek donanımlar devreye giriyor. Köprü yapımı mimarisi ile eski eser onarımı, yol yapımı ile bina yapımı, çiftlik mimarisi ile cami yapımı aynı kişinin hakimiyeti ile yapılabilir mi? Yetkisi olması o konuyu yapabileceği anlamına geliyor mu? Ehliyet de gittikçe özelleşerek, detaylanarak gelişiyor çağımızda.

            Meslek odalarının düzenledikleri mezuniyet sonrası eğitim programlarına katılan ile katılmayanın ehliyeti aynı etkinlikte olabilir mi? Katıldığı hiçbir eğitim programı olmayan birisinin onlarca sertifika eğitimine katılanın çabası aynı kategoride değerlendirilmesi hakkaniyetli kabul edilebilir mi?

            Meselenin bugün gelinen noktada interaktif dinamiği de göz önüne alınmalıdır. Yani mimar olabilirsiniz ama bir ofisi idare etmek, projeyi yönetmek, insanları çalıştırmak aynı olmayacaktır. Burada devreye elbette liyakat giriyor. Ama liyakatten de önce işletme-iktisat-mühendislik-sosyal bilimler-tıp arasındaki iletişim çok içiçe olduğu alanlarda tek mimarlık diploması yeterli olmayacaktır açık olarak. Hastane çizimi yapacak bir mimar sağlıktan pek anlamam diyebilir mi? Ameliyathaneyi nasıl steril tutacağını bilmeden sadece duvarların tasarımı ile iyi bir hastane yakalanabilir mi? Dini inancı bilmeden bir ibadethane tasavvuru kurulabilir mi? Demek ki ehliyet sadece 4 yıllık diploma olarak görülemez.

            Peki liyakate varmadan önce ehliyet konusunda insanları daha fazla donatma çabası toplumda nasıl hâkim kılınacak? Yani insanların bir işe talip olmadan önce ehliyetlerinin olup olmadığı nasıl değerlendirilecek? En iyi yapılabilecek yer elbette meslek odalarıdır. Meslekleri ile alakalı eğitimlerin ve meslekler arası işletişimin sağlanmasını en kolay bu teşkilatlar yapabileceklerdir. Burada da maalesef bir takım marjinal grup ve yapıların meslek odalarını suiistimal etmeleri de sıkıntılı bir durumdur. Ülkenin geleceği açısından meslek odalarının daha etkin, daha yetkin, daha teknolojik, daha özlük haklarını takip edici, daha çözüm odaklı işler yapması çok önem arz etmektedir.

              Diploma- sertifika- katılım belgeleri ile mesleki hayatın belgelendirilmesi ve arkasından da bir çalışma yerinde “Adama iş ayarlama” değil “İşe uygun İnsanı bulma” faaliyetinin de etkin kılınması gereklidir. Objektif ölçüm yöntemleri ile o işi için en uygun ehliyet sahibinin kim olduğunun değerlendirilmesi milli bir meseledir. Özel sektör ya da kamu hizmeti de olsa bu konuda mutlaka objektif değerlendirmeye mesai harcanmalıdır.

              21. Yüzyılın Türk Asrı olmasını istiyor isek bu konulara hassasiyet ile yaklaşma mecburiyetimiz vardır. Ardından gelecek husus liyakat ve devamında da devlete-millete sadakati konuşmak gereklidir.

Dr. Yavuz Han
YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
5 Ocak 2022 20:19
18 Aralık 2021 01:30
6 Temmuz 2021 17:11
16 Ağustos 2021 23:08
YORUMLAR

  1. Süleyman Çiçek dedi ki:

    Tebrik ederim

    1. YAVUZ HAN dedi ki:

      Teşekkür ederim…

  2. Gökhan uygun dedi ki:

    Abi seni seviyoruz

    1. YAVUZ HAN dedi ki:

      teşekkür ederim kardeşim…

  3. Fatih Çalışır dedi ki:

    Yüreğine emeğine kalemine sağlık ağabeyim. Selam dua muhabbetle…