Yedigöller’i Anlamak
Yedigöller bende derin izler bırakan yerlerin başında geliyor bu hayatta. Burada yaşayıp kalmanın bir imkânı var mı, diye zaman zaman düşünmüşümdür. Çünkü göllerin etrafını çevreleyen ormanlar, dereler, kuş sesleri ve doğanın bu muhteşem âhengi gönlü cezbediyor. Burayı bir yeryüzü cenneti olarak görmeyen kaç insan vardır ki!
Yedigöller ismindeki mistik havanın hakkını veren esrarlı bir yer. Yedi deniz, yedi iklim, yedi gök, yedi nefis mertebesi gibi… Yedinin o kadim bağları bu doğa harikası yere nasıl da derin bir hava veriyor. Yedigöller ismini bulan her kimse onu gönülden tebrik etmek gerekir. Burada göllerin adedinden hareketle bu ismin verildiğini düşünmekten ziyade bunun, muhteşem bir tefekkür derinliğini ve duygu yoğunluğunu bize hissettiren bir mekân duygusundan ileri geldiğini düşünmek istiyorum ve Yedigöller’in isminden dolayı ayrıca bir nimete erişmesinden ötürü de sevinç duyuyorum.
Yedigöller sadece bir mekândan ibaret değil. Burası mekandan yayılan nice duygu, düşünce, ilham demek benim için.
Yedigöller en basit hâliyle bu hayatı okumak anlamına gelir. Çünkü orada buluştuğunuz şey, hayatın derinliği ve güzelliğidir. İnsan güzellik duygusuna ne kadar ihtiyacı olduğunu Yedigöller’de daha derinden anlıyor. Bu aynı zamanda Yedigöller’i anlamak, sevmek ve onu duymak demek.
Anladığımız ve sevdiğimiz insanlarla arada derin bir bağ kurulur. Bu aynıyla Yedigöller için de böyledir. Onu anladığımız ve sevdiğimiz için Yedigöller havasına suyuna gizlenen o derin manayı bize hissettirmede pek cömert davranır.