Yokluk-Varlık Meselesi
Bir gündü ansızın garibane kaldım
Ömr ü hayatımı hesaba koyuldum
Düşünüp durdum kendimi ince ince
Ta bu hâl ile kendimi kaybedince
Var mıyım yahut yok muyum bilemedim
Varlık şüphesin gönülden silemedim
Varım desem her şeyi yutan yokluk ne?
Bu her zaman perişan olan çokluk ne?
Bir endişe aldı beni hiç sormayın
Bu dediklerimi kötüye yormayın
Var yok arası ince bir çizgideyim
Sandım ki her nefes süren dizgideyim
Neler geçiyor kalpten hiçliğe dâir
Şu varlığın olmadığına ve sâir
Deli sanmayın beni aklım yerinde
Şüphemi söyledim dostuma birinde
Şöyle baktı uzun uzun süzdü beni
Açtı ağzın yumdu gözün üzdü beni
Yok olan sözlerle davâ ispat etti
Zannınca laf u güzaf bu bahse yetti
Fakat içim sinmedi bu sözlerine
Sükûta sarıldım konuşmak yerine
Sükût en iyi cevap demiş erenler
Mânâyı sükûtla düşünmüş bilenler
Çekilip bir kenara tefekkür ettim
Bu derdimi verene teşekkür ettim
İçten hiçe bir seyir başladı bende
Gün batıp da akşam bu yere gelende
Zulmette âb-ı hayat aramak mı bu
Kendime bir hakikati sormak mı bu
Kendi hâlimce bir ince fikre daldım
Bu müşkille gecede beraber kaldım
Dünyayı elin tersiyle itenleri
Bir kuru ekmek kendine yetenleri
Düşündüm durdum gecede uzun uzun
İçinden çıkamadım bir türlü bunun
Neden irfân ile dünyadan geçtiler
Aşka dâir türlü bahisler açtılar
Neden yokluktan söz etmişlerdi bize
Kendi hâlimce müşkülü sundum size
İnsan tefekkür için vardır dediler
Bu yolda her dâim tefekkür ettiler
Sonunda buldular yokluk insandadır
Sevgiyle var olan kişi hep andadır
Geçip gidenler değil hayattan murâd
Aşk ve irfândan haricin bilmişler yâd
İnsan dediğin muhabbetle var olur
İnsan özün bilince Hakk’a yâr olur
Bildikçe kendimizi, biz var oluruz
Sevgisiz böyle hayata bâr oluruz
Yaşamaktan murâdın Hakk’ı bilmektir
Hem kendin bilip ona ârif olmaktır
Bilmedikten sonra biz âlemde yokuz
Sen zannetme ki, eşya ile biz çokuz
Var görünen şu yoklardan Hakk’a sığın
Yok bilinen var iledir senin bağın
Hakikat “yokluk”tur fakat yok değildir
Yokluğu artık kendi nefsine bildir
Yokluk Allah’ın kudret hazinesidir
Varlık dediğin söyle neyin nesidir
Bundan muradım elbette tevazûdur
Demler geçer âlemde kalan tek Hû’dur
Düşün ki neler gelip geçti âlemden
Ne kaldı bize varlık denen elemden
Yoklukla marifeti buldu bilenler
Hakikat sırrını anladı erenler
Her mevcudun elbette bir mânâsı var
Varlık da yokluğun mazrufudur ey yâr
Varım demekten muradın yokluğundur
Yokluk senin aradığın huzûrundur
Bunca eşyayla huzûr bulurum sanma
Nefsin ettiklerine beyhude kanma
Yokluğa sarıl odur dertlere ilaç
Bu görünen şeylerden durma hemen kaç
“El-fakru fahri” hazinesidir âlem
Onu idrâke tâkât getirmez kalem
Anla nefsim neden böyle dedi Resûl
Bu sözlerde saklı mânâyı ara, bul
Çünkü irfânın yokluğunu bilmektir
Bunca hây u hûyu gönülden silmektir
Arzumuz Ya Rab bizi yokluğa erdir
Hem dahi çokluktaki tekliğe erdir
Bunca kelâmı lutf et hoş gör ya Gânî
Muradımızsın âlemde mütemâdî
Cehl ile elimden gelen hemen budur
Birkaç kuru lafla böyle güft ü gûdur
Sevmek ve bilmeyi nasip et bizlere
Aşkı, irfânı n’ola lutfet bizlere
Sensin Ganî, sensin Kerîm, sensin Rahîm
Cümle hâlimize bizim sensin Alîm
Ekim 2020, Dörtdivan